O hayran kaldığım, güzel tablo değildi. Boyaların hepsinin bir gösterişten ibadet olduğunu ve başkalarının düşüncelerinin gereksiz olduğunu keşfetmiştim. Önemli olan tek düşünce, o resmi yapan sanatçının düşüncesiydi. Ben o sanatçıyı tanıdım. Resmin ardında gizli olan şeyi bilmek ürkütücüydü ve bir anda iyilik meleği kesilip o sanatçıyı kurtarmaya çalıştım.
"Bir yolunu bulacağım. Sana gelmek ve bu rüyaları gerçek kılmak için her şeyi deneyeceğim. Önünde sonunda yanına geleceğim, sevgilim. Sana söz veriyorum, yapacağım son şey bile olsa oraya geleceğim."
"Kaldı zaten Eylül. Her gözlerimi kırpışımda karşımda beliren gri gözleri aklımdan bir an olsun gitmiyor. Onu öyle özlüyorum ki onsuzluğun her saniyesi ruhuma ardı ardına neşter darbeleri indiriyor."
"Zaten sobeledin, sarışın. Zaten sobeledin. Hayatı boyunca ebeyi hiç görmeyen bu adamın yalnızca karşısına çıkmakla yetinmedin, beni kendi kalene kadar koşturdun. Sağım, solum, önüm, arkam değil; kalbimde sobe dedin."