Hayat artık daha az karışık gibi geliyordu. Fakat nereye dönsem, ne yapsam, her zaman yalnız ve huzursuzdum zincirlenmiş bir halde yaşamaya benziyordu bu.
Yaşadığım dünyanın desteği gitmiş gibiydi. Hayat acı vermeye başlamıştı. Her şey gördüğümden ve hissettiğimden daha farklıydı. Artık nadiren mutlu olabiliyordum.
Çocuğunuzu, sadece kendisi olduğu, çocuğunuz olduğu için sevin. Bizdeki büyük yanılgılardan biri, insanlarımızın kendi başaramadıkları şeyleri çocuklarından beklemesidir. Bunu yapmayın, çocuklarınıza kendi yükünüzü yüklemeyin.
Zaten kendisi başlı başına bir güzellik olan gençliğin kutsallaştırmaya ihtiyacı yoktur; içindeki canlı güçler onu trajik olana sürükler ve hüznün, henüz deneyimsiz olan kanını emmesine seve seve izin verir; gençliğin, tehlikelere her zaman açık olmasının ve ruhun tüm acılarına dostça elini uzatmasının nedeni de budur.
Ve gerçek bir acıyla kahrolan birinin yüzünü burada ilk kez görüyordum.