Tuğçe Yılmaz Aslan
Tuğçe Yılmaz Aslan
@tugceyilmazz
Dünya okuyarak güzelleşir.
3 August
43 reader point
Joined on January 2021
Okuma Hedefleri
#kitapyorumu
"Bunu gece günlüğüme yazacağım."
"Neyi?"
"Ateşten yananın ateşe doymadığını."
Dorian Gray ' in Portresi,
Karakterimiz Dorian tüm ailesini kaybetmiş ,büyük bir mirasa sahip olan, son derece yakışıklı bir genç. Kendisine büyük bir ilgiyle yaklaşan dostunun (eşcinselliğe varan bir dostluk) yaptığı portresi sayesinde güzelliğinin farkına tekrar varıyor.
Bu dostunun Dorian'ın asla tanışmasını istemediği Lord Henry adında bir arkadaşı var. Lord Henry sözleriyle Dorian'ı etkisi altına almayı başarıyor.
Bu etki yüzünden Dorian zamanla içindeki iyiliği de kaybediyor. Dünyada önemli olan tek şeyin gençlik ve güzellik olduğuna takıntılı bir şekilde inanıyor.
Kitap okuduğum en ilginç konuya sahip sürükleyici kitaplardan birisiydi. Edebi yönü ve çevirisi de oldukça başarılıydı.
Kitabı okurken Oscar Wilde ' nin düşüncelerini de anlamak mümkün.
Sanat, ego,cinsellik,aşk... Kitapta bir çok konu var.
Benim okuduğum sansürlü hali ama sansürlü halini okumak isteyenler için sansürsüz basımı da mevcut.
Herkese keyifli okumalar
Kısa olduğunu için çabucak biteceğini düşünmüştüm zaten ama ilerlemesi keyifli bir kitap oldu benim için ve beklediğimden kısa sürede bitti.
Eser yoksul bir gencin küçük yaşlardan beri doktor kapılarında oluşunu dizindeki rahatsızlıktan dolayı bacağının kesilme ihtimalini ele alıyor. Rahat ve iyi bir hayat sürerse hastalığının ilerlemeyeceği söylendiği için uzaktan akrabasının yanına gider ve akrabasının kızına aşık olur. Daha sonra ise aşkına kavuşamaz ve hastalığı ilerler.
Bu kurgu ile ilerleyen eser betimlemeli ama yalın bir dilde anlatılmış.
Aslında psikolojik roman türünde olan eser otobiyografi olarak da nitelendirilebilir. Çünkü kitapta birinci tekil şahıs anlatımı vardır. Anlatıcının ismi de kitapta geçmiyor. Yani kitap aslında Peyami Safa'nın hayatından çokça izler taşıyor. Kendisi de 15 yaşındayken bu şekilde bir hastalığa yakalanmış. Ama kitabı çok daha sonralarda Nazım Hikmet'in desteği ile -araştırdığım kadarıyla doğru ise- kaleme almış. Zaten bu kitabı Nazım Hikmet'e atfettiği biliniyor.
Kendi bölümümle alakalı olmasından mütevellit sevdiğim bir kitap oldu. Lakin daha ileri düzeyde biyoloji ya da genetik bilgisi olanlar için biraz basit gelebilecek bir kitap. Bu konularda bilgisi olmayan ancak genetiğe merak salmış kişilerin daha çok beğeneceğini düşünüyorum. Kitapta vaat ettiği üzere tam olarak ‘Herkes için genetik’. Biyolojide gördüğümüz en karmaşık konuları bile benzetmelerle, günlük yaşamdan örneklerle anlatarak insanda yemek tarifi öğreniyormuş hissi yaratıyor. Genetiğe merak salmış herkes için genetik Okuyunuz..
