Eveet uzun zamandır bilimsel makale tarzında kitap elime alıp da böylesine zevk aldığım olmuş muydu, sanmıyorum.
Elinize aldığınız anda sizi içine saran adeta bir roman ama değil, yeri gelip sizi güldüren yeri gelip içinde bulunduğumuz durumu öğrenip dehşete düşürten bir kitap.
Yazara gelirsek; okuduğum ikinci kitabıydı (ilki Pia Mater'dı) ama, onunla geç tanışmış olmanın verdiği hüzün içerisindeyim.
Bu kadar bilimsel bilgiyi yalın ve herkesin anlayabileceği şekilde harmanlayıp biz okuyuculara büyük bir zevkle sunuyor. (Buradan ona sesleniyorum siz yazın ve bizler de zevkle okuyalım.)
Kitabı okudukça vücudunuzda yabancı olduğunuzu farkedip ürkmüyor değilsiniz ama; tüm insanlık olarak evrende yalnız mıyız diye sorarken, içimizdeki evrende neredeyse azınlıkta olduğumuzu farkedip hayrete düşmemek elde değil.
Günümüzde çok popüler olan probiyotik prebiyotik meselesine de el atan yazarımız kendisinin nörobilimle uğraşan bir fizyolog olduğunu, bu kitabında okuyucularına ne yiyip ne yememesini önerecek bir gayesi olmadığını belirtip, mikrobiyotasını sağlıklı tutan bireylerin mental ve fizyolojik olarak sağlıklı olacaklarının altını çiziyor...
Son olarak sevgili mikrobiyotam ve ben bu kitabı herkese öneriyoruz okuyun, okutturun :)