En sevdiğim kitaptır. İlk kez 9 yaşında okumuştum. Şimdi biraz kulağa tuhaf geliyor. Evimizde 200-300 kitaplık bir kütüphanemiz vardı. Annem ilkokul mezunu olmasına rağmen tam bir kitap kurduydu. ( şimdilerde Alzheimer :(() Her bulduğu fırsatta okurdu. Reşat Nuri ve Fakir Baykurt hayranıydı. Okuduğum kitapları onunla tartışmaya o yaşlarda başlamıştım. Damga, Dudaktan Kalbe, Yaprak Dökümü, vs. Ama Çalıkuşu bir başka güzeldir. 1. dünya savaşı sırasında idealist öğretmen Feride Nizamettin’in maceraları sizi alır götürür. Küçük yaşta anne daha sonra baba kaybı, yatılı okul macerası ve sonrasında Feride’nin öğretmenlik, hemşirelik serüveni, kendisine bile itiraf edemediği ömürlük aşkı, Anadolu’nun fakirliği, kadınların çaresizliği, çocuk ölümleri… Hüzünlü gibi dursa da Çalıkuşu umudun, mücadelenin, idealizmin hikayesidir. Belki de bu yüzden Çalıkuşu Kurtuluş Savaşında askerlerimizin hatta Atatürk’ün uykusuz gecelerine yoldaş olmuş, Cumhuriyet kadınının haklarını kazanmasında ışık olmuştur! Çok sevilir. Küçük büyük her okuru yüreğinden yakalar. Keyifli okumalar dilerim.