Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkes içinde bilinmez tutkular ve istekler taşır halde her gün sokaklarda, hiçbir tuhaflık yokmuş, her şey aleladeymiş gibi yürümeyi başarıyordu.
Londra hapishanesinde mahkumlar gardiyanlarla çatışıyor, majestelerinin yasası, alaybozan tüfekleriyle mahkumların üzerine fişek yağdırıyordu; hırsızlar saray odalarında soylu lordların boyundaki elmas haçları kesip alıyor, silahşorler kaçak mal bakmaya ST. Giles'a gidiyor, çeteler silahşorlere, silahşorler çetelere karşı ateş açıyor, kimse de bu durumlarda bir tuhaflık göremiyordu.
Reklam
Evet, bütün dünya Türk’ün düşmanıdır, ama Türk’ün en büyük düşmanı Türk’ün kendisidir.
Son altı ayda sırf benim kaldığım yurtta üç öğrencinin kendini öldürdüğünü söyledim. Üçünde de ölene kadar en ufak bir duygusal tuhaflık ya da ruhsal bozukluk fark edilmemişti.
Sayfa 40 - Yapı Kredi Yayınları, Çeviren: Esen Tezel, Kitabın Özgün Adı: VerstörungKitabı okuyor
Hayatı da bir başkasının başına gelen bir şeydi sanki
"Öyle çok duyulmadık şey oluyor ki! Bir tuhaflık rüzgarı yalıyor tüm dünyayı... Artık hiçbir şey, ama hiçbir şey beni şaşırtmamalı!"
Reklam
Yalnız olmamak rahatlattı.
Sürekli bir köşeye çekilmeye ihtiyacı duyduğumuz için, suskunluklarımız da sohbetlerimiz kadar uzun sürdüğü için kendimizde bir tuhaflık bulduğumuz zamanlar da olmuyor mu?
Bu gezegende tuhaf şeyler oluyor, Sitemli bir tuhaflık..
•kurulan bu ilkel yaşantıya işçi yetiştirmek için geliştirilmiş bir eğitim sistemleri var. Sanat ve bilim tarihi yerine ne okullarda savaş tarihi okutuluyor ve kendilerinden öncekilerin nasıl birbirlerini öldürdüğünü anlayan yavruları için eğer kendisiyle aynı topraklarda doğmadıysa bir insanı öldürmek normalleşiyor. MİLLİYET diyorlar buna.
Sayfa 348Kitabı okudu
"Memur bey bakın şu insanlara," dedi, eliyle pencereden şehri gösterdi. "Bu on miyon insanı İstanbul'a toplayan şey ekmek parasıdır, çıkardır, faturadır, faizdir, benden daha iyi bilirsiniz. Ama bu mahşeri kalabalığın içinde kişiyi ayakta tutan tek şey vardır, o da sevgidir."
Sayfa 331Kitabı okudu
Acı ve Istırap
Acı fiziksel dünyaya, ıstırap ise psişik dünya­ya aittir. Birbirinden ayrı ama birbiriyle bağlantılı ve etkileşim içinde olan iki alandır bunlar. Acı belli bir noktada yer alabilir (baş ağrısı, kârın ağrısı), oysa ıstırap bütün varlığımıza zulmeder, bizi yıpratır, zayıflatır, çoğu zaman da değerimizden dü­şürür. Acı doğal bir rahatsızlık şeklinde yaşadığımız bir şeydir, kabul edilirdir, nettir: Bir testere parmağımızı kesecek olursa, elimizin ağrıması doğaldır ve bunda herhangi bir tuhaflık gör­meyiz. Acı mazur görülür. Ancak ıstırap için bu geçerli değil­dir. Istırap bize haksızlık, talihsizlik, hak edilmemiş bir ceza gibi gelir: Ona olan ilk tepkimiz isyandır, başkaldırıdır. Istırap bizi incitir, hatta değerimizden düşürür.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.