Hayatının en mutlu yıllarını yaşadığını bazen seziyor, ama bu bilgiyi aklının yalnızca bir köşesinde tutuyordu. Mutlu olduğunu düşünürse onu kaybedebilirdi. Zaten hayatta öfkelenip söylenecek ve o anki mutluluğunu insana unutturacak o kadar çok şey oluyordu ki.
Eğitimsiz birinin eğitimsiz biri gibi davranmasında ne gibi bir kötülük ya da tuhaflık olabilir ki? O insanın bir hata yapmamasını umduğun için aslında kendini suçlaman gerek. Çünkü başlangıçta bu kişinin bir hata yapacağını anlama yetisine sahiptin. Bunu unutan sen, onun hata yapmasına şaşırıyorsun.
biraz önce dışarı çıktım, yürüdüm, denize
baktım. pek o kadar hüzün vermedi bana, artık
çıkıp gideceğim bu dünya.
(çok garibime gidiyor, sana büyük bir insana
söylenecek sözlerle yazmak; ama kendimi zorluyorum, seni o yaşında görmeğe, sana öyle yazmağa...)
bu dünya pek fazla şey vermedi bana — hoş,
ben de ona pek birşey vermedim ya...
ama