56 syf.
·
Not rated
Okuma derslerinde öğrencilerimle birlikte her hafta bir çocuk kitabı okurum. Bu haftanın kitabi Küçük Kara Balık'tı. Yaşadığı dereden başka yaşam olmadığını, bütün dünyanın bu küçük dereden ibaret olduğunu düşünen annesine ve diger balıklara karşın Küçük Kara Balık farklı yerlerin farklı bir yasamın olduğunu düşünür ve bütün bu yerleri gezip görmek umudu ile annesine ve derenin diğer balıklara karşı çıkarak başka yaşamlara ve yerlere doğru yola çıkar. Türlü olaylar yaşayarak nehirlere, göllere ordan da denize ulaşır. Aslında Küçük Kara Balık'ın hikayesi biz insanların hikayesine çok benziyor. Farklı yaşamlara, farklı yerlere karsı hep bir önyargımız var biz insanların, dünyanın sadece kendi yaşadiğımız küçük semtten, mahalleden ya da köyden oluştuğunu düşünürüz. Yaşadıgımız yer dışındaki hiçbir acıyı, sevinci, feryadı duymuyoruz. Acıyı ya da sevinci yalnızca kendi semtimize geldiğinde hissediyoruz. Başkalarının acılarına ve sevinçlerine yüreğimizi kapatıp feryatlarına kulak tıkıyoruz. Böylece hergün gitgide tükeniyoruz, evet tükeniyoruz insan kardeşlerim. Kimsede Küçük Kara Balık olacak cesaret yok. Kendi acımızı severek yaşıyoruz.
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331.2k okunma
Cevizkabuğu derki.. "Zaman değil biz tükeniyoruz"
Reklam
Unutuyoruz unuttukça tükeniyoruz.
Biraz uzun bir yazı ama okumanızı tavsiye ederim.. İSRAF TOPLUMU 18 saate yakın oruç tuttuğumuz şu Ramazan günlerinde bir anımı paylaşmak isterim. Bir Gaziantep ziyaretimizde Suriyeli bir doktor dostumuzun anlattığı şu olay zihnimden hiç çıkmıyor... “Efendim, Suriye'de oturduğum kasabaya uçak ve füzelerle despot rejim güçlerinin saldırısı olmuştu.
176 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 21 days
Dünya dönüp, hayat soluk alıp vermelerimiz arasında akıp giderken biz yaşlanıp, tükeniyoruz. Mutlak sonun ayırdında olmadan gereksiz ayrıntılar içinde ya da yersiz korkuların zayıflığında kaçırdıklarımızın pişmanlığı yakamıza yapışabiliyor. Pek çok ödül almış İsviçreli yazar Roman Graf'ın ilk romanı olan bu eserde güvenli, stabil ve rahat bir yaşam içerisinde kendini sınırlamış pimpirikli bir adamın risk almaktan, maceraya atılmaktan korkan kişiliğinin adım adım mutsuzluğa ve pişmanlığa giden hikayesi anlatılmış. Hayatına girmiş üç önemli kadının etkisinde hem kendini sorgularken hem de İsviçre gibi zengin, güvenli ve kurallara bağlı bir ülkenin insani soğukluğunu sorguluyor. Zaman zaman anlatımda tekrara düşmüş izlenimi verse de sıkılmadan okuduğum bu eserin basımının küçük puntolu yazı karakteri ile yapılmış olması eleştirilecek bir yan olarak ortaya çıkıyor. mirovek.com
Bay Blanc
Bay BlancRoman Graf · Ayrıntı Yayınları · 201240 okunma
Incelikleri yok ediyoruz
Incelikler diyorum; Incelikleri konuşmak yerine bazen satır aralarına mahkûm ederiz onları hiç hak etmedikleri halde.Bazen de Hayat denilen bir koşuşturma içerisinde etkisiz eleman gibi hissettiğimiz de olur kendimizi.Işte O anları anlatacak hiç bir alfabe hiç bir dil yeterli olmaz,sadece yaşanır.sonuçta ipi kimin göğüslediği değil,kimin yaşanmışlığın hakkını vererek kendi olmayı başarabilmişliğidir asıl önemli olan.Kimi zaman kum sessizliğine gömülürüz.hem de gönüllü...Bunu anlamlandırmaya çalışan insanlara aldırmadan üstelik ! Her bir yaşam biçimi,bu yüzyıla dokunmadan fırlatılıp atılmış bir mektuba dönüşürken,porselen demliklerde demleyip içtiğimiz aromalı çayların yerini poşet çaylarla sıcak suyun birleşiminden oluşan garipsediğim içecekler alır. Oysa hepimiz tükeniyoruz tükendiğimizi anlamadan.Kendimize daha çok vakit yaratmak için daha çok çalışıp kendimizi öldürüyoruz. Hayat sürekli bizden bir şeyler çalıyor. Ne acıklı bir YOKSULLUK bu !!
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.