Sahte ihtiyaçlar
Marcuse da bu görüşleri geliştirerek tüketim ideolojisine sahte ihtiyaçlar yarattığını ve bunların günümüz toplumlarında bir sosyal kontrol şekli olarak işlevselleştirdiğini ileri sürmüştür. İnsanlar sahip oldukları mallarla kendi değerlerini anlarlar yani onlar sahip oldukları otomobil müzik seti ev mutfak eşyası ve benzeri aracılığıyla ruhlarını ve benliğini keşfederler. Marcuse ya göre küresel tüketim kültürü ile birlikte bireyi topluma bağlayan mekanizma değişmiştir. Tüketim toplumunda reklamlar belirli tip giysiler giyen yiyecekler tüketen aksesuarlar kullanılan vs. gibi kitle kültürünün biçimlendiği bir insan olma arzusu geliştirmek için sahte ihtiyaçlar yaratırlar
·
Not rated
Annie Ernaux'nun "Seneler" (Les Années) adlı kitabı, yazarın kendi hayatı ve Fransa'nın toplumsal tarihine dair bir belgesel roman olarak nitelendirilebilir. Kitap, yazarın çocukluğundan itibaren 1940'ların sonundan 2000'li yıllara kadar uzanan geniş bir zaman diliminde hem kişisel hem de toplumsal değişimleri inceler. Kitapta, Annie Ernaux, kişisel anılarını ve yaşadığı dönemin sosyal, politik ve kültürel olaylarını bir araya getirir. Bireysel deneyimler ve kolektif hafıza arasında sürekli bir geçiş yaparak, Fransa'daki toplumsal değişimlerin bireylerin yaşamlarını nasıl etkilediğini gözler önüne serer. Bu süreçte, kadınların toplumdaki rolü, sınıf farkları, tüketim kültürü, teknolojik gelişmeler ve politik değişimler gibi birçok tema işlenir. Ernaux'nun yazım tarzı, nesnel bir gözlemcilik ve kişisel anlatım arasında bir denge kurar. Kendi yaşamını ve anılarını, toplumun geniş tarihiyle harmanlayarak okuyuculara hem samimi hem de evrensel bir anlatı sunar. "Seneler", bireyin kimliğini ve hafızasını toplumun büyük tarihsel çerçevesi içinde sorgulayan derin ve düşündürücü bir eserdir.
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,659 okunma
Reklam
Tarihsel olarak Batılı alışveriş merkezi, seçkin tüketimden kitlesel bir tüketim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni kent mekânlarında alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi, dolaşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir deneyim oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üzerine hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği mekân hâline de
Oysa insan bir arzu ve heves makinesinden daha yüce bir varlıktır. Özümüzü hatırladığımız ve ona yöneldiğimiz oranda özlem duyduğumuz şeyler geçici arzu ve heveslerin ötesine geçiyor. Her şeyin atomize edildiği, haz ve hız kültürüne indirgendiği bir çağda insanın özüne yönelmesi kolay bir iş değil. Modern tüketim kültürü bize özlenecek bir şey sunmuyor. Sadece arzu ve heveslerimize hitap eden tüketim malzemeleri sunuyor. Bu ise insanı mutsuz, tatminsiz, eksik ve rahatsız bir varlık hâline getiriyor...
"Tüketim propagandası önce kendisi modern yaşamın ruhsal yalnızlığını seçer ve sonrasında da tüketimi bir çare olarak önerir. Bedenin miras aldığı bütün eski mutsuzlukları azaltma sözü vermekle kalmayıp aynı zamanda kişisel güvensizlik, mevki kaygısı, anne babaların çocuklarının gereksinimlerini karşılama yetilerinden kaygılanması gibi yeni mutsuzluk biçimleri yaratır ya da bunları azdırır."
Sayfa 126 - Bilim ve Sanat Yayınları
·
Not rated
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Max Horkheimer
Max Horkheimer
Theodor W. Adorno
Theodor W. Adorno
Modern dünyada kültür hayatımızın her alanına nüfuz etmektedir. Dinlediğimiz müzikten izlediğimiz filmlere, okuduğumuz kitaplara ve takdir ettiğimiz sanat eserlerine kadar kültür, kimliklerimizi ve dünya görüşümüzü şekillendirir. Peki bu kültür nasıl üretiliyor, dağıtılıyor ve tüketiliyor? Bu soruyu yanıtlamaya çalışan
Kültür Endüstrisi - Kültür Yönetimi
Kültür Endüstrisi - Kültür YönetimiTheodor W. Adorno · İletişim Yayınevi · 2021252 okunma
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.