Bir aşk hikayesi...
Aşkı yüzünden 33 yıl akıl hastanesinde kalan kadın sanatçı heykeltraş CAMILLE RODIN’E duyduğu sonsuz AŞK... Onun hikâyesi aslında 19 yaşındaki kız öğrenciyle, 43 yaşındaki öğretmeni arasında, yakan cazibe, önüne geçilemeyen aşk, bitmek bilmeyen tutkuyla sonu gelmez takıntılar ortasında, akıl hastanesinde biten bir öyküdür... Fransa’da hali
Lutfen
Doğadaki canlılara,başöğretmen gazı Mustafa Kemal Atatürk e ,kadınlara,bayramlara,ülkesine, insanlığa, aşk"a dostluğa ,kitaplara siirlere, saygıya,müziğe,,öğretmenlere,hemşirelere,yaşamın tüm güzelliklerine değer vermeyenler,lütfen uzak dursun benden çünkü tüm bu değerler insanlığın berrak kalbin sembolu
Reklam
Bu devir de kadınların devri yani aslında adalet yerini buluyor senelerce köle, cariye olarak alındı satıldı kadınlar, savaşlar oldu ganimet deyip tecavüz edildi. Ve uzun sürede erkeğin gölgesinde yaşadı. Genel olarak bakıldığında erkekler olarak kadınlara karşı takımdığımız tavır hep berbattı. Şimdi sıra kadınlarda mevcut sistemler kadınların lehine şimdi onlar oynacak kartlarını ama gördüğüm şu ki erkeklerin yaptığı tüm o hataları kadınlarda yapıcak bir kaç nesil daha kadın erkek çatışması yaşayacak sonunda evren yine dengeyi sağlayacak belki o zaman ideal kadın erkek ilişkilerinden sözedilebilir. Ama şuan bir erkeğin kendine yapacağı en büyük iyilik kadınlardan uzak durması
368 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Bilgilendirici güzel hikayeler ve güzel sözlerin olduğu bir kitap okudum. Bu kitaba sadece kişisel gelişim demek yeterli olmaz, birçok hastalık tanımı ve belirtilerini öğreniyoruz ve bunları öğrenirken hiç sıkılmıyoruz çünkü yaşanmış hikayeler eşliğinde okuyoruz. İlk hikayede, bize önemsiz gözüken şeylerin yokluğunda ne kadar da önemli olduğunu
Hikayelerle Hayat Terapisi
Hikayelerle Hayat TerapisiHülya İskenderoğlu Bahat · 20241 okunma
·
Not rated
Biraz aşk, biraz bekleyiş her daim hüzün, ülkenin ölüm saçan tarihi, asılan gencecik fidanlar, erkek egemen bir toplum, kendi hayatına yön vermesi engellenmeye çalışılan kadınlar. Her şeye kafa tutan, tüm baskılara rağmen kendi olarak kalabilen,aşkı, hayatı bildiği gibi yaşayan müthiş bir kadın: Münevver.12 Eylül Darbesi, verilen büyük kayıplar, çekilen acılar, kendi gençlerine kıyan bir ülke, geride kalanlar... Olaylar ı ayrı ayrı karakterler ağzından anlatılıyor. Çok hüzünlü, dokunaklı, akıcı, nahif bir dönem romanı, insanda buruk bir tat bırakıyor. Tüm mücadeleci kadınlara selam, daha güzel bir dünyanın hayalî uğruna kıyılan fidanların anısına saygı ile ..
Mino'nun Siyah Gülü
Mino'nun Siyah GülüHüsnü Arkan · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20181,056 okunma
Herodotos
Herodotos ve onun aidiyet hissettiği Antik Ege dünyasının zihninde fahişelik bir kimlik ögesi olarak ötekine kodlanmıştır. Ege Denizi'nin her iki yakasındaki ataerkil, ahlakçı muhafazakar toplumlar "iffetli" kadınlara fahişelik yaptirilmasini bir sosyal karşılaşma nesnesi olarak görüyorlardı. Çünkü Herodotos, gayriahlaki bulduğu , inceden alay ederek ve küçümseyerek aktardığı bu anekdotlarda ötekinin ne kadar aşağılık bir kimliği olduğunu vurgulamakla kalmayıp kendi kimligini de yuceltiyordu.Cunku yukarida da özetlemeye çalıştığım gibi, Ege dunyasinda fahişelik belli siniflarin mensuplarına uygun goruluyordu. Bir insanın genç kizi inanci için dahi olsa fahişelik yapmaya teşvik etmesi, Heredotos'a kendisinin kazanacağı bir sosyal karşılaştırma yapması için olanak sağlıyordu. Daha da ilginç olanı Batılı bilim dünyasının binlerce yıldır kendi kültür kökenlerini önemli kurucuları arasında saydığı Heredotos'un abartılı ve ideolojik söylemlerinden hakikat devsirmeleriydi. " Batı Uygarlığı" kendi kulturu içinde yer vermediği bu "Doğulu" toplumların ( Herodotos ve benzerleri tarafından ima edilen) gayriahlaki tutumlarindan ideolojik kazanımlar elde ediyor ve hatta neredeyse tüm zamanların problemi olan Uygarlık Savaşı'nı bu tür veriler üzerine tesis ediyordu.
Sayfa 50 - PinhanKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.