Sevgiliye çiçek gönderme diye bir adeti hiç duymamış olduğu için Genevieve'e meyve gönderiyordu. Faydalı bir şeydi meyve. Afiyetle yenirdi. Bir gün kızın saçlarının arasında beyaz bir gül görene dek aklına çiçek göndermek gelmedi. O güle defalarca baktı. Saç, kızın saçıydı, dolayısıyla o gülün orada durması onu ilgilendirirdi. Yine o gül onu ilgilendirirdi çünkü onu oraya takmaya kız karar vermişti. Bu nedenler, o gülü daha yakından incelemeye sevk etti genci. Ortaya çıkan etkinin güzel olduğunu keşfetti ve büyülendi. Onun bu olaydan duyduğu içten sevinç kızı da sevindirdi ve böylece tek bir çiçek sayesinde karşılıklı olarak yepyeni bir aşk ürpertisi yaşadılar. Genç, hemencecik çiçek sevdalısı oluverdi. Bir de kadınlara yönelik incelikli davranışların mucidi. Kıza bir demet menekşe gönderdi. Bu fikir tamamen kendisine aitti. Yoksa erkeklerin kadınlara çiçek göndermesi diye bir şeyi asla duymamıştı; çiçekler sadece dekorasyon amacıyla yerleştirilen, bir de cenazelerde kullanılan şeylerdi ona göre. Genevieve'e neredeyse her gün çiçek gönderdi; bildiği kadarıyla bu özgün fikir, şimdiye dek insanın zihninde doğmuş tüm icatlar kadar olumlu bir yenilikti.
Sevilen kadın dışındaki tüm canlılar boş yere yaratılmış gibi gelir insana. Kalbinin bir parçasını daha önce başka kadınlara verdiğine pişman olur ve o anda tuttuğundan başka bir eli sıkmış olmasına ihtimal veremez.
Böyle söyleyince garip geliyor değil mi? Ama doğru. Pcos' lu kadınlar ne çektiklerini daha iyi bilir şimdi tek tek semptom saymayacagim. Ama o kadınlar eminim bir gün demiştir ya neden benim adetim düzenli değil, neden bu kıllanma illetini yaşıyorum, neden böyle bir hastalığım var demiştir. Size kimse cevap vermediyse ben veriyorum. Doğanın dengesi. Normal menstruasyon periyoduna sahip kadınlar açlık donemlerinde yumurtlayamaz, regl olamaz, hamile kalamazlar. Fakat Pkos'lu tam olarak bu dönemlerde yumurtlamaya başlarlar. Uzun süren kıtlık dönemlerinde normal periyoda sahip kadınlar yerine neslin devamını Pkos'lu kadınlar devralır, böylece insanlık var olmaya devam edermiş.
Boş bir kitap olduğunu zannetmiştim açıkçası kapağı benim üzerimde negatif bir etki bırakmıştı sanki +50 yaş üstü psikolojiden zerre anlamayan birinin yazdığı kötü kişisel gelişim kitabı hissi veriyor. Kapak cidden kötü ama içerik beklediğimden daha iyiydi. Hem kendi hayatına hem de birçok bilimsel araştırmaya değinmiş yazar.
Feminizm üzerine
Bir; Pagan Dinler.
İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler.
Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
Kitap yorumu:
Öncelikle kitabı beğenenler olmuş ama ben kitabı hiç beğenmedim kitap hiç akıcı değildi yazarın kalemini hiç sevmedim okurken çok sıkıldım kitap bana hitap etmedi maalesef.
Kitap konusu:
Şöyle bir durup düşünün. Kocaman bir ülke, kocaman evler. birçok insan. hepsi de KADIN. Adından da anlaşılacağı üzere Kadınlar Ülkesi.
Doğal
Osmanlı İmparatorluğu uzun yıllar "Avrupa'nın Hasta Adamı" adıyla anılmıştı. 19. yüzyılda Avrupa (Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Romanya) ve Arap coğrafyasındaki (Cezayir ve Tunus Fransızlara, Mısır İngilizlere) topraklarının büyük bölümünü kaybetmişti.
1908 yılında Avusturya-Macaristan İmparatorluğu eski Osmanlı toprakları olan
Ursula K. Le Guin’in 1983’te Kaliforniya Mills College’da yaptığı mezuniyet töreni konuşması:
Mills Koleji ‘83 mezunlarına bana ender elde edilen bu şansı tanıdığı için teşekkür ederim: bir topluluk önünde kadınların diliyle konuşma şansı.
Mezun olanlar arasında erkeklerin de olduğunu biliyorum ve onları dışlama gibi bir niyetim katiyen yok. Bir
Kitaptaki konu kısa ve bilindik. Yazarımız kadınlar için yeniden yorumlamış.
Orijinal anlatılan Yunan mitolojisindeki efsaneye göre, kadınlardan nefret eden yada kadınsız bırakılan heykeltıraş Pygmalion bir gün bir kadın heykeli yapmaya karar verir ve fildişinden o zamana kadar yapılmış en güzel kadın heykelini yapar. Heykeli bittikten sonra