"Hiç de bir şey söylemek zorunda değilsin," diyor. "Yapmak zorunda olmadığın bir şey olarak hatırla bunu daima. Çoğu insan sırf bulunamaz bir hiçbir şey söylememe fırsatını kaçırdığı için çok şey kaybetmiştir."
İkimiz de konuşmuyoruz, tıpkı kimi insanların mutluyken yaptıkları gibi. Aynı anda, bu düşünce aklımdan geçerken tam tersinin de olabileceğini fark ediyorum.