Tıp kuramında beden salgılarının çok önemli bir yerinin olması hekimlerin, her tür hastalığa tanı koymanın en iyi yolunun hastanin idrarına veya nabzına bakmak olduğunu düşünmelerine yol açtı. Hekimler uzun bir üniversite eğitiminden geçiyorlardı ve yüksek bir toplumsal statüye sahiptiler; bu nedenle hastaları dikkatli bir fiziksel muayeneden geçirmenin toplumsal açıdan kendileri için aşağılık bir şey, tibbi açıdan da gereksiz olduğunu düşünüyorlardı.