Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama niye
Cellat, eli bile titremeden urganı boynuma geçirdi.Dinle beni Mehlika! "Yazılmış öyküleri unutmalı Kırık bir kuş yolculuğu anlatır..." Mırıltıyla şiir okuyordum Mehlika'ya. Hemen mi birkaç saniye sonra mi sehpayı çekti cellat altımdan... Son nefes son çırpınma...
Biliyor musun Mehlika? Insan hayatında bir defa kırılır, kırılma sonrası zırhını kuşanır! Bir savaşa girer, düşman belli değildir. Zırhı yüzün den de çevresini göremez. Sonra olmayan savaşın bittiğini zanneder ve zırhını çıkarır... Sonra mı? Ne dost kalır etrafında ne de düşman... Acı, alaycı ve kahreden bir yalnızlıkla kalırsın baş başa... Bu yalnızlığın en yalın halimi kahvaltıya postacıyı davet ettiğim gün yaşamıştım. Hiç mektup getirmek için evine gelen postacıyı kahvaltıya davet ettin mi? İşte o zaman yalnızlığı bilmiyorsun demektir Mehlika...
Reklam
Yalancı onlar Mete kanma sen onlara
Yüzyıllarca bizi masallarla büyüttüler Mehlika! Aslı olmayan masallarla... İnsaf kökünden türediğini söylediler insanın ve yine dünyanın insan üzerine kurulduğunu. Hepsi kocaman bir yalan biliyor musun Mehlika? İnsaf kökünden türediği söylenen insanlar çok insafsız! İnsanın üzerine kurulduğunu söyledikleri dünyadaysa insanın yaşaması imkânsız!
Galipleri herkes biliyor Mehlikâ, bana mağlupları anlat
Seni sana anlatabilsem Mete
Haydi, Mehlikal Bir idam mahkûmunun son isteğini yerine getir ve bana kahramanlık masalları anlat! Çok şey mi istedim senden? İçinde mağlubiyet olan, gözyaşı, acı, hatta yokluk olanı İnkılap bekleyen hayatları anlat mesela! Ya da benim perişan halimi... Bana Alparslan'ı değil Romen Diyojen'i anlat. O mağlup ordusuyla düştüğü perişan durumu. Fatih'i değil Yıldırım Beyazıt'ı anlat. Timur'un karşısında aldığı mağlubiyet sonrası beraberinde götürülürken içinde bulunduğu psikolojiyi anlat! Galip komutanları zaten herkes biliyor! Alparslan'ın Anadolu'ya girişini, Fatih'in İstanbul'u fethini! Galip insanları da... Peki ya mağluplar... Mağluplar ne olacak?
Canımın yanmasıyla, yaktım bir insanın canını Mehlika!
Reklam
Allahım konuyu biliyorsun, nasip et..
- Çay üç harflidir ve üçün olduğu yerde içilir derler. Dedim. - Kimmiş o üç? Dedi merakla. Demlikleri sehpaya bırakarak: - Sen, seni seven ve seni yaratan...
Ulan Mete ulan Mete
Gökyüzü bulutluydu ve yıldızlar da görünmüyorlardı. Seni görememiştim Mehlika! Seni göremediğim zamanlar zeytinlerle sohbet ediyordum. Seni aldatıyordum... Onlar da senin gibiydiler. Cevap vermiyorlardı belki ama dinliyorlardı beni. Sinirlendiğim zamanlarsa yiyordum zeytinleri!
Kızın "Asuman" aşkında anne
Onlar bakmış olmak için bakarlar,görmek isteyenlerse anlamak için bakarlar. Görmek -anlamak- için bakanlar mavi göğün farkındadırlar.
Kitabi kesinlikle ismim yüzünden almadım xd
Hayat her ne kadar insana istemediği görevleri yüklemeye zorunlu bir memur olsa da, vazgeçmek bu memurun bütün planlarını altüst ediyor. Ben vazgeçmeyi öğrendim Mehlika! Bütün sevdiklerimden vazgeçerek tecrübe ettim bunu. Bütün egolarımdan..
Reklam
İnsanın aklı ve kalbi sürekli bir savaş halindeydi. Muhteşem bir uyumsuzluk ve çekişme. İnsan bedeniyse mübareze alanıydı, bu uyumsuzluğun, bu korkunç savaşın. Savaşı başlatan da, savaşın galibi de zamandı
Zaten hayat da öyle değil miydi? Neyi yadırgayıp, neyi yüz hor görüyorsa bir şekilde gelip o insanı buluyordu. Bir şekilde kabul ediyordu insan ve bir daha yadırgayıp hor görmemeyi öğreniyordu.
469 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.