"M. Kemal Bey'in Allah'ın lütfuna, zaferi M. Kemal Bey'e borçluyuz. "
Sayfa 536Kitabı okudu
Bir yandan kadınların birinci ve asıl görevi analıktır, çocuk yetiştirmektir, analık kutsaldır diyoruz, öte yandan da kadınları Körkütük cahil bırakıyor, çocuklarının önünde aşağılıyor, hatta dövüyoruz. Birçok açıdan tedaviye muhtaç bir toplumuz.
Sayfa 535Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet
Sevinç Cumhuriyeti bekleyen büyük, acı, kanayan sorunları bir akşamlık olsun unutturmuştu. Oysa bir zamanların en kudretli, en uygar imparatorluğundan Cumhuriyet'e, kötü ve akıl dışı yönetim yüzünden, maddi bakımdan borca batık bir miras kalmıştı. Cehalet, yoksulluk, birçok konuda üzücü, utandırıcı gerilik, yönetici, uzman ve milli sermaye yetersizliği, büyük bir borç, Batı karşılığını aşağılık duygusu, Arapçılık, kadın erkek eşitsizliği, sağlıksız toplum, yetersiz eğitim, çağdaşı kanunlar, hurafeler, batıl inançlar, huzurlarına sürünerek girilen şeyler, Toprak ağaları, Ortaçağ'ın sürmesini, halkın uyanmasını asla istemeyenler, İngilizlerin kışkırttığı ve Sevr'in umutlandırdığı ayrılıkçılar yani Kürtçüler ile Lozan'ı affetmeyen emperyalist bir dünya, Güneybatı Anadolu'da gözü kalmış İtalya vb., vb. Cumhuriyet bu sorunları çözmek, bu zorlukları aşmak, bu düşmanları yenmek zorundaydı. Yenebilir miydi? Cumhuriyet karşıtları kıs kıs güldüler. Bu yeni, yoksul devlet, bu deneysiz yöneticiler ne bu büyük sorunları çözebilirlerdi, ne bu dev gibi düşmanları yenebilirlerdi. Haklı gibi görünüyorlardı. Ama bir şeyi unutmuşlardı: Yurtseverlik. Onun yenemeyeceği ne vardı?
Sayfa 342Kitabı okudu
12 Ocak 1920'de Osmanlı Meclisi, İstanbul'da toplanır. Esasları Erzurum ve Sivas Kongresi ile Ankara'da oluşturulup belirlenmiş olan Milli Ant'ı (Misak-ı Milli'yi) kabul ve ilan eder. Milli Ant'ın özü şudur: "Bölünmez, bağımsız, hür ve çağdaş bir Türkiye!"
Times gazetesi Türk kıpırdanışını şöyle karşılar: "Bütün cihanın kuvvetine karşı milli bir hareket yaratmak... Ne çocukça bir hayal!"
Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer, sadece eğitim ordusunun zaferi için zemin hazırlamıştır. Gerçek zaferi, cahilliği yenerek siz kazanacak, siz koruyacaksınız. Çocuklarımızı ve geleceğimizi ellerinize teslim ediyoruz. Çünkü aklınıza ve vicdanınıza güveniyoruz!
Reklam
Kurtuluşa ancak uygar, çağdaş, bilime, fenne ve insanlığa saygılı, istiklalin değerini ve şerefini bilen, hurafelerden arınmış, aklı ve vicdanı hür bir toplum olduğumuz zaman ulaşabiliriz.
Dünyanın hiçbir kadını, ‘Ben vatanımı kurtarmak için Türk kadınından daha fazla çalıştım diyemez..’
"Beyler, Enver paşanın acimadigi Türk'e Alman niye acısın?"
100 yıl önce bugünler.. "Gazetelerde resmi deyimler disinda Osmanli sözcügü daha az kullanir oldu. Türk deniyor, Türkçe deniyor, Türkiye deniyor. Osmanli diye bir millet olmadig anlasilmaya baslandi. Za-ten Osmanliligi ne Rum kabul etmis, ne Ermeni, ne Yahudi, ne Bulgar, ne Kürt, ne Arnavut, ne de Arap. Yalniz biz kabul etmisiz. Soyumuzu, tarihimizi unutmusuz, unutturmuslar. Asurede nohut olmusuz. Bizi küçük gören Osmanli celebileri, efendileri, beyleri, pasalar devleti cökerttiler, rezil ettiler, sattilar. Simdi sikustilar, Türklügü öryor, Türklüge signiyorlar. Cünkü devleti kurtarmak için yine Türkün kanina ve canına ihtiyaçları var. Bu tehlikeyi atlatinca, bunlar ayagina kapandiklar Türklügü yine söndürmeye yeltenirler. Bu kronik hastalığı tedavi etmek sart."
Reklam
"Türkler sevinmek için neden hep bu kadar agir bedel ödemek zorundadir?"
Fahrettin Bey Mustafa Kemal ile ilk görüsmeyi güncesine söyle yazacakti: "Enerjik, muhatabina güven veren, tok sözlü, sarı saçlı, mavi gözlü bir komutan."
Bati önünde asagilik duygusu ve teslimiyetçilik iliklerimize islemis. Bir büyük devletin kulu olmadan yasayamayacagimizi sanacak hale gelmisiz. Bu anlayisi sürdürmek, buna katlanmak, razi olmak için onursuz, gurursuz, zavall, gafil, satılık, düpedüz hain olmak gerek.
Türklerin bazi dostlari düsmandan daha tehlikeliydi.
Liman Paça Enver Pasa'yi ataşemi-liter olduğu sirada Almanya'da bir ma-nevrada görmüstü. Terbiyeli, saygil, alçakgönüllü genç bir subaydi. Alman ve Almanya hayrani olarak taniniyordu. Bu genç Pasa'yi kolay yönetecegi umuduna kapild. Genç Paşa Alman hayranıydi ama kendine de hayrandi, hatta kendine daha çok hayrandi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.