1934 yılında soyadı kanunu çıktı, her Türk kendine bir soyadı alacaktı. Herkes kendisine soyadını kendisi seçtiği için, insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. Dünyanın en cimrileri «Eliaçık, dünyanın en korkakları «Yürekli», dünyanın en tembelleri Çalışkan» gibi soyadları aldılar. Bir mektup yazılabilecek bir zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine Çevikers soyadını almıştı. Irkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle Türklüğü karışık olanlar, ırkçılık anlatan soyadlarını kapışıyorlardı. Her türlü yağmada hep sona kaldığım için, güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. Bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime Nesin soyadını aldım. Herkes «Nesin?» diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim, istedim.
Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk gençliğine önerdiği bir kitap; bu husus ise bu kitabı daha önemli kılıyor geçen sene okuyup bu sene tekrar okuduğum bir kitap. Snelman'ın önderliğinde yeni doğan bir Finlandiya'nın gelişimini görüyoruz sürükleyici ve gelişimi güzel kitap(Bir gün Snelman olacağım.)
Lütfü Paşa’ya göre veziri azamlar bir kapudan tayin edeceği zaman İhtiyar, korsan, fırtınalar atlatmış, denizlerde tecrübe kazanmış ve tedbiri kimselerden seçilmesini tavsiye eder.
Recaizade Mahmut Ekrem'in yazmış olduğu en harika eser olabilir. Kitapları tekrar tekrar okumayı seven biri olarak. En az 2 defa okunmalı. Çalıkuşu'ndan sonra en beğendiğim Türk Klasiği. İyi okumalar dilerim...
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Akvaryum Yayınları · 201325,5bin okunma