Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
William Loftus Balkanlar'da karşılaştığı bir Türk'e ne düşündüğünü sorduğunda aldığı cevap şudur: "Her şey Allah'tan! Ne düşünebilirim ki, hiçbir şey!" Türklerin kaderciliği imgesel olarak Avrupalının gözünde genellikle onların huzur ve sakinliklerinde yatıyordu. Bacaklarını “terziler gibi" bükerek, yani bağdaş kurarak oturan Türkler çoğu zaman bu sahneye eşlik eden nargileleri ve bahçelerine dalıp giden bakışlarıyla birleştiriyordu. Her şeyi Allah'a havale ettikleri gözlemlenen Müslümanların eylemsizliği ise bu kaderciliğin bir uzantısı olarak algılanıyordu. Bu kaderci eylemsizliğin Avrupalıyı en çok dehşete düşürdüğü alan Türklerin veba karşısındaki sakinlikleriydi. Henry Blount Türklerin vebadan sakınmamalarına, korkmamalarına, özellikle de kendilerini korumaya çalışmamalarına hayret eder. Gemide vebalı bir hizmetçi ölünce diğerleri yanında yerler, içerler, hatta cesedi götürüldükten yarım saat sonra onun yatağında yatmakta bile bir sakınca görmezler. Bunu yapmamaları gerektiğini söyledikleri zaman "alınlarını işaret edip ne zaman öleceklerinin doğdukları zaman alınlarına yazıldığını" ifade ederler. Buna benzer bir olay Edirne yolunda da olur. Göğsü açık veba belirtileriyle dolu bir askeri arabaya alırlar. Orada bulunan yeniçerilerden biri daha önceki şekilde alnını işaret ederek kaderciliğini gösterir.
haccac-ı zalim, kuteybe bin müslim, abdurrahman gibi kan dökücü fakat yetenekli komutanların yönettiği arap ordularının zor ilerleyişinin bir başka nedeni de olabilir; bedevilikten ileri gelen askeri yetenek, sürat ve organizasyonla müslüman araplar; mısır, suriye, mezopotamya ve iran'da kolay, etkin ve çabuk başarı elde etmişlerdi. fakat göçebe devlet ve ordu sisteminin getirdiği benzer niteliklere sahip türk aşiretleri karşısında bu hızlı başarıyı elde edememeleri olağandı. diğer taraftan 730'lu yıllarda göktürk kağanlığı henüz yaşıyordu
Sayfa 39 - timaş yayınları, 3. basımKitabı okuyor
Reklam
23 Nisan Rezillikleri
Ümraniye Şehit Askeri Çoban İlkokulunda 23 Nisan kutlaması adı altında çocuklara yaptırılan iğrenç gösteri.. Türk milletine yapılan en büyük ihanet inkılaplarıyla, eğitim sistemiyle bizi içerden yıkan kemalizmdir.
TEHCİR. 24 nisan 1915 Tehcir insani açıdan acı sonuçlar ortaya çıkarmış bir olaydır, tehcirin kendisi de bir sonuçtur. Bu sonucu ortaya çıkaran siyasi, sosyolojik,askeri, coğrafi sebepler bellidir. Bugün sahte hümanist tavırlarla Türk milletine saldıranların kim oldukları, kimin safında oldukları bilinmeyen birşey değildir. Tarihi olaylar sebep sonuç bağlantısıyla ele alınır. 1.Dünya savaşında, birçok insanın, birçok halkın, birçok milletin canı yanmıştır. Evet biz o savaşta millet olarak canı yananların başında yer aldık, biz düştük, biz düşünce herkes üzerimize çullandı.Üzerimize çullananlar sadece cephede savaştığımız ülkeler ve milletler değildi, içimizdeki Müslim ve ya gayri müslim,hemen herkes üstümüze çullandı, Brutuslar ın hançerini yedik, çok can, çok kan kaybettik, son bir refleksle ayağa kalktık,bir daha düşmemeye YEMİN ettik."Kılıç taşıyan kılıçla ölür" Türk atalar sözünde söylendiği gibi, biz yenilseydik biz yok olacaktık, bize kılıç çekenler yenildi bu akibete düçar oldular. İçimizde kripto torunları kaldı. O Brütüsların, kimisi siyasal İslamcı postuna büründü, kimisi Marksist Leninist, bir de afyon yutmuş meczup gibi bazı Türk İslam sentezcileri var onlara payanda olan. Şimdi daha gayretliler ama biz uyanığız.
Birçokları anlamayacak olsa da anlatmak zorunda olduğumuz, gecemizi gündüzümüze katarak insanlara hatırlatmakla yükümlü olduğumuz şeyler var. Her ne kadar menfi duyguların coştuğu bir hengâmda, akıl ve analiz gözden düşse de bir okuyan, bir lahza olsun üzerine düşünen birileri olur diye anlatmamız gereken şeyler var. Zira menfi galeyan, tarih
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
kronoloji/insanlık tarihindeki bazı önemli olaylar
MÖ Beş Milyon: Bilinen en eski insan benzeri maymun cinsi olan Australopithe- cus Afrika'da ortaya çıktı. MÖ İki Milyon: Homo habilis ve dişisi ellerini kullanarak yonttukları taşlarla aletler yapıyordu ve hâlâ Afrika'dan çıkmamışlardı. MÖ 1,5 Milyon: Meşaleyi homo erectus ve femina erecta devraldı. Gerçekten de ateşi keşfeden ilk
Sayfa 179 - selKitabı okuyor
Lozan zaferi
Evet, efendiler, bugün en küçük cihadı başarıyla bitirdik, en büyük cihada başladık… Ve bu en büyük cihadın öncü çarpışması, şimdi şu anda Lozan'da meydana gelmektedir. Ve ne iyi silsile: Muharebeyi sevk ve idare eden de yine müthiştir Dâhi Başbuğ'un sağ kolu değerinde olan İsmet Paşa'dır. Birkaç ay evvel, millete, millet temsilcilerine ve millet reisine dayanan İsmet Paşa, Afyon, Uşak ve Kazancı dağ ve bayırlarında top gümbürtüleri, mitralyöz ve tüfek çatırtıları içinde, tel örgülerini muazzez Türk gövdeleriyle örterek, mukaddes Türk kanıyla yollar açarak, İzmir ve Bursa'yı, bütün Batı Anadolu topraklarını düşmanın barbar tahakkümünden kurtarmıştı; bugün yine o muzaffer kumandan, göz ve kulağı inciten ve tırmalayan bir muharebe meydanında değil, yumuşak halılar üstünde, yeşil ve süslü bir masanın önünde, yalnız mülayim insan sesleriyle hafif kalem gıcırtıları işitilen sakin ve sıcak bir odada çarpışmaktadır; bu çarpışma, bu akla dayalı muharebe, dekoruyla ters orantılı olarak askeri muharebeden daha çetin ve daha müthiştir.
Biraz geniş açılı düşünmenin zamanı gelmiş ha?
Afrika'da birçok liderin ipi çekilecek. Petrolü yönetenler yeni dünya düzeninde istenmiyorlar. Petrolü yöneten ABD isteniyor. Bu yüzden her noktada adım atıyor, her yönden bağları geliştiriyoruz ki Libya da bu bağlamda önemli. Libya ile ileride yapılacak antlaşmalar için yeni düzende şimdiden yer etmemiz lazım. Bunun için de Baba filmindeki kural işleyecek; ona iyilik yap ki sana iyilik borcu olsun. Burada baba rolü Türkiye'ye ait. Libya ile aramız iyi olmalı veya ileride Libya'da düzen değişirse bizden olan ekibi başa geçirmeliyiz. Bunun için de askerî güçle teşkilatlanmak lazım. İşte, Dayı ve ekibi burada devreye girecek ve Türk Devleti'nin etkisini göstermeden zemini hazırlayacak. Böylece gözümüzü tümden Libya'ya çevirdiğimiz anlaşılmayacak. Zemin hazır olduğunda Türk Devleti sadece silah desteği vermeye başlayacak. Uyuyan hücreler de o zaman uyandırılacak. Elbette sadece silah desteği ile düzen değişmeyecek. Zaten kimse de bundan şüphelenmeyecek. Çünkü Türk hükümetinin karşısında olan partiye daha fazla silah desteği veriliyor. Bizim farkımız ise bu toprakları çok önceden tanıyor olmamız ve zemini de önceden hazırlamış olmamız olacak. Kısacası zamanı geldiğinde Libyada tüm dengeyi değiştirecek olan silahlar değil, siz olacaksınız.
Büyük kurtarıcı, siyasi dâhi, askeri akıl ve devlet adamı Kemal Atatürk.
Türklük Reisi'nin nurlar saçan ilahi kılıcı vahşet ordularını tarumar ettiği gibi karanlık ordularını da imha edecektir… Ve işte o zaman Türk tamamen hür, bağımsız ve hâkim olacaktır…
Reklam
254 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ba-yıl-dım. Hayatımda beni en çok etkileyen kitap oldu. Okumayan pişman olur!
Hâlâ etkisinden çıkamadığım, beni derinden etkileyen bir kitaptı. Bugüne dek çok kitap okudum, belki bir çoğundan etkilendim ama.. Bu kitap bambaşka idi. İlk defa bir kitapta sonrasını kestiremedim, tahminlerim hep tersi çıktı. Bambaşka olaylar cereyan etti. Kitabın ismi kardeşim için evet ama içeriği çok daha başka.. Yazarın kendisiyle görüştüğümde kitabın içeriğinde anlatılanların gerçek bir olay olduğunu, araştırmalar sonucunda öğrendiklerini yazdığını ama biraz kurgu katarak oluşturulduğunu öğrendim. İçeriğine gelecek olursak: Furkan, Azra ve Ömer.. Suriye'de çıkan savaş sonrası anne ve babalarını kaybederler. Furkan ve Azra kardeş, Ömer ise arkadaşları. 3 küçük çocuk yaşlarına bakmadan savaştan kaçmaya çalışmakta. İstikamet Türkiye. Çünkü Furkan ve Azra aslında Türk. Sadece Suriye' de yaşıyorlardı. Onlar öyle biliyordu. Gerçek ise bambaşka. Bu 3 çocuk sınıra doğru ilerlerken bir çoban onları bulur. Yardım eder. Aslında yardım eden kişi çoban değil, çoban görünümlü bir Türk askeri.. Asker çocuklara yardım eder ve bir şekilde Türkiye sınırına sağsalim ulaştırır. Bu saatten sonra bir çok olay gerçekleşir. Heyecanı kaçmasın gizli kalsın okumak isteyen için. Genel olay ise şudur. Aslında Furkan ve Azra' nın babası bir Türk komutanı. Babaları şehit edilir çocuklar bebekken. Çocuklara başka aile bakar ve büyütür. Furkan bu gerçeği öğrendikten sonra babasının intikamını almak için ant içer. Özel bir tim için eğitilir. Uzun yıllar sonra gerçekleşen Fırat Kalkanı operasyonu ve Zeytindalı Harekatında görev alır. Peki ya Ömer'e ne oldu? Sonrası.. Sonrası kitapta...
Kardeşim İçin
Kardeşim İçin
Uğur Tuna
Uğur Tuna
Kardeşim İçin
Kardeşim İçinUğur Tuna · Uğur Tuna Yayınları · 2018456 okunma
Alman kartograf Sebastian Münster "Türkler hareketlerinde şaşılacak bir çabukluk, tehlikeli zamanlarda sebat ve imparatorluklarına büyük bir bağlılık gösterirler. Pek derin ve tehlikeli sulardan yüzerek geçerler. Dik dağları aşarlar. Emrolununca hayatlarına hiç ehemmiyet vermeyerek acı, tatlı her şeye katlanırlar. Gözlerinin önünde yalnız imparatorlukları vardır. Açlığa, susuzluğa hiç ses çıkarmadan dayanabilirler. Aralarında isyan, karışılık olmaz" gözleminde bulunurken dönemin Avrupalısının gözündeki asker Türk imgesini de retorik bir şekilde özetlemiş olur. Cesaret, düzen, disiplin ve itaat, Türk ordusuna atfedilen erdemlerin ilk sıralarına yer alır. Giovanni Botero'nun Relationi Universali (Evrensel İlişkiler) adlı eserinin kısaltılmış ve İngilizceye çevrilmiş versiyonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri disiplininin üç temele dayandığı yazar: Çok adam, bozulmaz bir askeri disiplin, bitmez tükenmez zahire ve levazım. Ayrıca ordulara seferlerde kadınların katılmaması, askerlerin kasabalarda evlere dağıtılmaması, uzakta karargâhlarında kalmaları da askeri düzenin önemli bir kısmını teşkil eder. Gözlemlediği -ya da kulağına geldiği- üzere ölümden hiç korkmazlar, çünkü kaderlerinin alınlarında yazılı olduğuna inanırlar.
Middle East Forum | Analiz: ➖ Türkiye; askeri eylemini, Irak üzerinden Basra Körfezi'ne kadar bir ekonomik koridor sağlama kisvesi altında meşrulaştırıyor. ➖ Türk stratejik koridorları, bugün diplomasi ve kalkınma diline bürünmüş bir Truva atıdır. ➖ Erdoğan taktiksel olarak mükemmel bir politikacı!
Mustafa Kemal Paşa, lâmbasının ışığı altında kâğıtları karıştırır. Miralay İsmet Bey mütemadiyen dolaşır. Cami Bey dizinde kâğıtlarla konuşmak fırsatını beklerdi. İç işlerinde meseleler gittikçe çoğalıyordu. Her yarım saatte bir Hayati Bey gelir, telgraflar getirirdi. Bunların arasında şöyleleri vardı: “Ben Hilâfet Ordusu’nun yaklaştığını görüyorum. Halkın onlara iltihakından endişe ediyorum. Onlar girip telgraf tellerini kesmeden evvel emirlerinizi bekliyorum.” Bunlardan biri okunduktan sonra, Hayati Bey askerî selâm vererek: — Teller kesilmiştir, dedi. İşte, ihtilâlin manzaralarından biri. Diğer bir telgraf: “Ben kasabanın dışında muhabere merkezi tesis ettim. Kaymakam, Hilâfetçiler ile anlaşmak üzeredir. O, bir vatan hainidir.” Her gece, etrafımızdaki merkezler ve kasabalardan böyle telgraflar alırdık. Bu ihtilâl günlerinde zavallı ve fakir telgrafçıların cesaret ve vatanseverliklerini, yaptıkları hizmeti takdir etmemek imkân dışındadır. Bu durum, her gece şafak sökünceye kadar devam eder, hepimiz yorgunluktan bitkin bir hâle gelirdik. Mustafa Kemal Paşa’nın o günlerdeki kadar yorgun ve bazen de ümitsiz olduğunu görmüş değildim. Umumiyetle birkaç saat uyuyabilmek için sabahın erken saatlerinde aşağıya inerdik. Fakat, rahat uyumak da pek mümkün olmazdı. Çünkü, Hilâfet Ordusu mensuplarının ne zaman bizim yerimizi de basıp yatağımızda bizi boğazlayacaklarını tahmin edemiyorduk. Bu günlerde, bu vatan hainleri Bolu hastahanesinde yatan bazı subayları da yataklarından sürükleyip hastahanenin önünde kafalarını taşla ezmişlerdi.
Şehit Süleyman Kul
"İnsan taşıdığı çerçeveye nasıl girer Süleyman? Ruhun Şad Olsun Kahraman Türk Askeri... 25.04.2016🇹🇷🇹🇷
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.