Sultan Hamid'in hususi operatörlüğüne tâyinimden birkaç sene sonraydı. Bir gün Hünkârın en sevgili gözdesi hastalanmış. Ecnebi saray hekimlerinden biri bakmış: «Ehemmiyetsiz bir çıban, låpa koyunuz, geçer!» demiş! Ama, kadıncağız bu tedavi tarzıyle iyi olmamış. Üstelik sırtındaki yara büyüdükçe büyümüş… Padişahın vehmi, malüm… Hünkâr telâşa
Tam Ingres’in o kalabalık Türk Hamamı tablosuna dalıp gitmişken, ansızın buğulu kadınların arasında fırlayıp neye uğradığını anlamadan kendini yeniden Lima’da, evinde, çalışma odasında buluvermişti.
Coşku ve heyacanı kontrol altına almak için on veya on iki saatlik uzun banyolar uygulanması, ilk yıllarda başvurulan tedavilerdendir. Türk hamamı dışında, bimarhanede, Fransa ve Belçikada’ki tımarhanelerde karşılaşılan türden kapaklı küvetler/fıçı banyolar [baignoires couvercles] bulunmaktadır