''Biz bu belalara, felâketlere niçin düştük biliyor musunuz? Sustuk da ondan. Haksızlıklara, zulme karşı isyan etmedik; sükût ettik.''
Sayfa 23 - Şükûfe Nihâl Hanım
''Aziz vatan; beşiğimiz sendin, mezarımız yine sen olacaksın.''
Sayfa 23 - Şükûfe Nihâl Hanım
Reklam
Münevver Saime Hanım'ın Nutkundan
..."Oğlum bana 'ben neyim' diye ilk sorduğu gün ona semâlardan haykıran bir melek gibi 'Büyük tarihli bir Türksün' diye hitap edeceğim. Bu ses onun ruhunda ne fırtınalar koparacak, ninnisini söylerken bu günleri yatuk sesle ruhuna söyleyeceğim, ona büyük Türk ırkının şarkılarını terennüm edeceğim, kundağına mimarların yaptığı abideleri işleyeceğim, masallarda Fatihleri, Yavuzları anlatacağım. Mendilinde, kitabında, cüzdanında, fesinde hep 'İzmir' görecek, olur ki ona babamdan kalan altın Fatihâlı kılıncı rafta sarılı duran bayrağı bir miras olarak vereceğim ve kulağına gizli bir vasiyet söyleyeceğim. İşte o günden itibaren gâliplerin taktığı zincirler çözülmeye mahkûmdur. Çünkü gün oğlumun kalbine ektiğim hürriyet çiçekleri açacak, kızıl isyan olarak taşacak, sulhü müebbet düşünenler bize indirilecek darbenin aksi sadâsı yarınki insanlığın sükûnetini muhakkak ihlâl edecektir. Az söylemek çok iş görmek zamanı gelmiştir. Biz yalnız ağlıyoruz; ağlamakla kazanılacak, hıçkırıklarımızı işitecek kalp yok. Teşkilata, nihâyet fiiliyata bağlamak lazımdır."
Sayfa 20 - 22 Mayıs 1919
Üniversite Öğrencisi Meliha Hanım'ın Nutku
"Bütün felâketlere tahammül ederek yaşamak daha büyük bir fedakârlıktır. Evet, zihnimiz yalnız bir gaye ile meşgul olarak ona yetişmek için yalnız o gayeyi hedef ittihaz ederek yaşayalım. Eğer lazımsa onun için ölelim. Biz işte aranızda bulunan bu gençler sevgili milletinin, mukaddes vatanının bir an yüzünün güldüğünü görmeyen doğduğu günden beri kan, alev, bulut, ölüm ve karanlık içinde yaşayan, vatanı için böyle bedbaht nesil, emin olunuz ki vatan ve millet refahının yalnız kelimelerini işiten ve onun her saadetin fevkinde olduğunu tasavvur eyleyen genç evlatlarınız senelerden beri çektikleri felaketlerden bıktılar. İşte yine bu kadar acılara tahammül edip bizim nâil olamadığımız saadete bizden sonraki neslin nâil olabilmesi için fedakârlık edip yaşamak istiyoruz. Evet, vatanımızı kurtarmak için yaşayacağız kuvvetli iman ediyoruz ki büyük Allah'ımıza sığınarak, cebir ile alınan bir hak elbette iade edilecektir."
Sayfa 16 - 19 Mayıs 1919
Her taraftan akın akın gelen halkın heyecanını hatiplerin sözleri millî bir gösteri niteliğinde belirtmiştir. Şair Mehmet Emin (Yurdakul) İstanbul basını adına Fahrettin Hayri Bey, Halide Edip (Adıvar) Hanım, Selim Sırrı (Tarcan) ve Dr. Sabit Beylerin konuşmalarından sonra kararlar alınmıştır.
Sayfa 11 - Mayıs 1919
23 Mayıs'ta (1919) Sultanahmet Meydanı'ndaki çok kalabalık bir halk kitlesinin (100.000 kişi) heyecanla katıldığı ve işgal kuvvetlerinin iki uçağının mitingi havadan izlediği görülmüştür. Bu toplantı İstanbul'daki en şöhretli mitinglerden biri olmuştur. Gazetelerde yazıldığına göre elliden fazla cemiyetin, siyasî partilerin ve bütün okulların katıldığı bu mitingte hirâber kürsüsüne ve diğer yerlere bayrakların üstüne siyah örtüler asılmış bir millî matem gösterisi içinde "Türk hürdür, esir olamaz" ve "Hak isteriz" gibi daha başka dövizlerin de yer aldığı görülmüştür.
Sayfa 10
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.