Beşir Ayvazoğlu “ Çiçekleri hep sevdim” diyor…
Yazarın çiçeklere ve güllere merakı naif ruhunun ötesinde Ahmet Cemal’in şiirlerini okuduktan sonra ortaya iyice çıkmıştır. Çiçeklere dair tüm eserleri toplayan yazarımız gül motifinin başlangıcına değinmiştir.
Bir gül dalı düşünün bu dal Orta Asya Türk Devletiyle başlayarak Osmanlı’ya kadar uzanıyor. Her dalından bir şair gül koparıyor. Bir yandan Nedim, Nabi… Bir yandan Necati Hayali… Bir yandan günümüz Türk şairleri.
Gül motifi yüzyıllar boyunca edebiyatımızda karşımıza çıkmıştır. Her dönemde yazılan nazım, ninni, ağıt, rubai ve türkülerin en çok kullanılan kelimelerindendir. Gül motifi bizim şiirlerimizde güzellik sembolü olarak sevgili işaret eder.
Sevgili, kokusu ve naifliği ile güle benzetilir. Gül dini be tasavvufi olarakta işlenir. Özellikle Hz. Muhammed ( s.a.v) başta olmak üzere diğer peygamberlerimiz gül motifi ile anılmıştır. Bu eser yapıca gül içeriğini çok detaylı anlatmıştır. Eserde sadece gül değil; lale, sümbül, yasemin, çiğdem zambak ve daha niceleri anlatılmıştır. Sadece bizim kültürümüz değil dünya kültürü de detaylı ele alınmıştır. Bahçecilik kültürüne kadar değinen yazarımız bu toprakların suyu bitkisi iklim örtüsünün bir cennet olduğunu bizlere sunmuştur. Okurken adeta çiçek bahçesinde hissettiğim bir eserdi. Tekrar okumayı umuyorum. Her çiçeğe dair kısa bilgilerde vermek isterim.
Bu kadar çiçek çiçek demişken bende lilyum çok severim…İyi okumalar evleriniz kucaklarınız hep buket buket çiçek olsun. Sevgiyle kalınız…
Birinci bölüm: "Neuilly'de bir Pencere". Bir şiir başlığı de ğil mi? Vaitkar ve cazip. Ilhan bir hatırasıyla giriyor bolüme: "Genç bir ozan hatırlıyorum. Yumruğunu göğsüne vura
"Devlet-i Aliyye günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı: Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma gelir. Temellerini Ill. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden, II. Mahmut son haddine vardırır. Babıali'ye tavsiyemiz şu: hükümetinizi dini kanunlarınıza saygı esası üzerine kurun. Zamana uyun, çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. İdarenizi düzene sokun, ıslah edin. Ama yerine, size hiç de uymayacak olan müesseseleri koymak için eskilerini yıkmayın. Batı kanunlarının temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Avrupa'nın şartları başkadır, Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları, Doğu'nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler".
Kitap kulübüm sebebiyle okuduğum kitap benim yazarla tanışma kitabım oldu. Tarık Tufan'ın dili çok akıcı ve kolayca okunabiliyor sanırım senaristlik de yapmış olmasının verdiği bir etki var.