Şimdi ise bir cehennem çemberi onu, her tarafından kuşatmıştır. Bütün bereketli ve zengin toprakları çepeçevre elinden alınmıştır. İstiklal Mücadelesinin ya ölürüz, ya kurtuluruz, parolası işte, bundan ileri geliyor. Gerçekten, bunun, ikisi ortası olmaz. Türk milleti, ya bu çemberi yarıp geçecektir, yahut da burada ölmeğe razı olacaktır. Ölmeğe razı olmak... Şimdiye kadar hangi milletten bu kadar ağır bir şey istenilmiştir? Ama içimizden bunu kabule hazır insanlar çıkıyor.
Türk milleti'nde 3 temel Ülkü varlık sebebi olmuştur. Bunlar, milli, bağımsız ve Egemen devlet ülküsi ile birlik ve beraberliğin iki temel ayağı olan Türklük ve islamiyet'tir. Türkiye; Çağdaş küresel bir devlet olması için, tarihi birikime ve dinamizme sahiptir. Aynı zamanda Bilgi çağı değerleri ve güçleriyle donanması gerekir. Türk milleti kendi değerleri ile Bilgi çağının değerlerini içselleştirerek, Bilgi çağının teknolojilerinden yararlanarak varlığını korumalı ve geliştirmelidir.
Reklam
Türk Milleti'nin yürümekte olduğu ilerleme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale pozitif bilimdir.
Türk milleti istiklalini ödeyemez!
Sayfa 111 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerinden­dir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
Milliyetçi Gençlik-16 Ocak 1948
"Evet, ikide bir 'Yaşasın Türk Milleti' diye bağırdığınız oluyor, ama bu Türk milletinin yaşaması için bir şey yaptığınızı, birazcık gayret sarfettiğinizi göremedik. Milletlerinin sahiden yaşamasını isteyen memleketlerde olduğu gibi, sizin rahatınızdan, maddi nimetlerinizden, keyfinizden, eğlencenizden fedakarlık ederek korkunç bir sefalet ve gerilik içinde kıvranan milletinizi yaşatmağa çabaladığınız duyulmadı."
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
"Ülke ve ulusun kurtuluşu ve mutluluğu için çalışmaktan başka bir amacım yoktur. Bu, bir insan için yeterli bir sevinç ve haz verir. Benimle birlikte olan arkadaşlarım, bütün vatandaşlarım da aynı amacı izlemektedirler. Kışisel ve ailevi huzur ve mutluluğun, ulusun huzur ve mutluluğuyla ayakta durduğunu, memleketin güvenlik ve dokunulmazlığıyla olası olduğunu gerçek ve ciddî bir biçimde anlamışlardır. Ben ve benimle birlikte olanlar, hedefimizin yüceliğine, yolumuzun doğruluğuna eminiz. Bunda asla kuşku ve kararsızlığımız yoktur. Ulusumuz, Türk Milleti'nin yakın, uzak tarihine gereği kadar bilgimiz vardır, Geçmişin derslerini, bugünün ve geleceğin yaşantısı için göz önünde tutmak uyanıklığından yoksun değiliz. Yaptığımız işlerle övünmüyoruz. Yapacağımız işlerin, övünç nedeni olabileceği umuduyla avunuyoruz."
"Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milleti'ne canımı vereceğim."
Hroch, halkın neden millî bir bilinç geliştirdiğinin mutlaka açıklanması gerektiğini, bununsa ancak "millete aidiyet" ile "aidiyetin bir derecesinin olduğunun farkındalığı örtüştüğü zaman ortaya çıktığını ifade eder. Milliyetçi ideolojilerin halkın desteğini alabilmeleri için doğrudan "grupların çıkarlarına" seslenmeleri veya en azından onların "çıkarlarıyla yakından ilgili programlar" sunduklarını gösterebilmeleri gerekir. Elbette Hroch milliyetçilikten milli kimliğe geçişte, dile getirilmemiş bir unsuru tarif etmiştir. Bu unsur, elitler tarafından tanımlanan milletin asla halkın benimsediği kimliklerle çelişmemesi veya bunları rencide etmemesi ve elitin kendi millet anlayışını halka telkin etmek adına hoşgörüsüz politikalar aracılığıyla halkı kendisinden soğutmaması gerektiğidir. Türkiye örneğinde, uzun süredir mevcut olan dinî kimlikleri reddeden, fazlasıyla dar sınırlar üzerinden milleti tanımlama çabaları -ki modern milleti yaratma gayretlerini nitelendiren otoriter ve bazen de şiddet içeren eylemlerden bahsetmeye hiç gerek yoktur- gerçekte insanların tamamen ve koşulsuz olarak Türk milletiyle kendilerini özdeşleştirebileceği bir sürecin önüne geçmiştir.
"Osmanlı Edebiyatı demek doğru değildir. Nasıl ki lisanımıza Osmanlı lisanı ve milletimize Osmanlı milleti demek de yanlıştır. Çünkü Osmanlı tabiri yalnız devletimizin adıdır. Milletimizin ünvânı ise yalnız Türk'tür. Binâenaleyh lisanımız da Türk lisanıdır, edebiyatımız da Türk edebiyatıdır."
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.