“Ben, manevi miras olarak hiçbir kesin yargı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonrakiler, bizim aşmak zorunda olduğumuz çetin ve köklü zorluklar önünde, belki amaçlara tümüyle eremediğimizi, ancak asla ödün vermediğimizi, akıl ve bilimi kılavuz edindiğimizi onaylayacaklardır. Zaman hızla dönüyor, ulusların, toplulukların, bireylerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek yargılar getirdiğini savunmak, aklın ve bilimin gelişimini yadsımak olur.”
Okurken o kadar duygulandım ki... Fikirler neden ölmez tek satırda bile görebiliyorsunuz. Eğitim, gençler, savaş-barış, yönetim üzerine kısa kısa ancak çok yoğun sözler var içinde. Anlayabilmek için duygu, vicdan, bilgi, vizyon ve yürek gerek diye düşünüyorum. Bu düşüncelere ve devrimlere layık olabilecek işler yaptık mı? Var olanı ne kadar koruyabildik? Vatan sevgisi ve milletine olan saygıyı gördükçe şahsen bugünkü boş vermişlikten utanç duydum.
Her Türk genci okusun isterim.