Burada Türk-İslam ruhu ile romantizmini çoktan geçirmiş bir Batı tekniği boğuşuyorlar ve her yerde büyük sanayinin ruhsuz saltanatı, Müslüman Türkün ince ruhunu ve ruhani zevkini yere sermektedir
Sayfa 16 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Peki ey İslam alemi! Milyonlarca Müslüman Türk bu vahşeti çekerken siz nerdeydiniz? Yazıklar olsun taşıdığınız canlara!
Reklam
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki kitabı okurken -16 gün okumuş olmamdan da anlaşılacağı üzere- sıkıldım. Fakat kitap bilgi bakımından çok önemli, üslup bakımından ağır, mevzuları bakımından Türkiye’de hiç bitmeyen 3 mevzuyu açıklamış, tartışmış; Ve kendisi için doğru olanı söylemiştir. Kitapta Siyasetin Üç Tarzı olarak verilen 1. Tarz, Osmanlılık, 2. Tarz İslamcılık, 3. Tarz ise Türkçülüktür. Osmanlılık; iyisiyle, kötüsüyle, müslümanıyla, hristiyanıyla tüm Osmanlı toprakları içindeki bütün milletleri tek bir milliyet altında toplayan bir siyasi düşüncedir. Osmanlılık fikri, Osmanlı’da halkın çoğunluğunun müslüman olmasından ötürü İslamcılık fikrine de yarayacak fakat Türkçülüğe, Türkleri geriye düşürüp diğer toplumlarla eşit kıldığı için yaramayacaktır. İslamcılık fikri; İslam ittihadının olacağına olan inançtır. 1904’te çoğu islam toprağı Osmanlılar’da olduğu için bu fikrin birleşmesi için gereken en önemli etken Osmanlılardır. Fakat kitapta Yusuf Akçura’nın da belirtmiş olduğu üzere Emeviler döneminden sonra bunun gerçekleşmesi zordur. Türkçülük fikri ise; Tüm Türk yurtlarının birleşip tek bir yurt olması, ittihadı fikridir. Daha sonra İsmail Enver Paşa ve birçok Osmanlı Paşası bu fikir için çalışacaktır. Büyük Türk çoğunluğu ve toprağı Osmanlı’da olduğu için yine bu fikir için önemli etken Osmanlı’dır. Bu üç tarz hakkında daha fazla fikir sahibi olmak istiyor, hangisinin, neden Türk Milletine ya da Osmanlılar’a yararlı olup olmadığını öğrenmek istiyorsanız bu kitap sizin için vazgeçilmez olacaktır. Esenlikler.
Üç Tarzı Siyaset
Üç Tarzı SiyasetYusuf Akçura · Kilit Yayınları · 20112,321 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
Tarih 6 Nisan 1992 Bir bomba düştü beyaz zambakların açtığı yüreklere... Gerçeklere dayanan bu kitabın iki yönü var biri evrensel olan ve kurtarılmaya çalışılan bir yurt diğer yanda kişilerin içlerinde verdikleri savaş. O tarihten bu yana 27 yıl geçmiş. Hala engel olamadığımız, seyirci kaldığımız o kadar olay var ki tıpkı Avrupa gibi. Kabullenilmeyen bir soykırım, kaybedilen insanlar, tecavüze uğrayan, satılan, takas edilen kadınlar. En çok mücadele edenler kadınlardır fikrimce. Sinan Akyüzün Boşnak kadınlarına ithafen diye başlaması da buna bir kanıttır. "Avrupa ülkeleri bu savaşa neden kör kaldı?" Avrupa ülkeleri kör değil, taraftı. Hristiyan ve Ortodoks Sırpların yanında yer aldılar. Avrupa ülkeleri de Sırplar gibi Boşnaklara "Müslüman Türkler" gözüyle bakıyorlardı. Halbuki onlar Türk değil Avrupalı bir milletti. Peki ya Birleşmiş Milletler, onlar 'adalet ve güvenliği , ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş' değil miydi? Yoksa Birleşmiş Milletler, içinde müslüman devletleri barındıran bir Hıristiyan topluluğu mu? 1992-1995 yılları arası yaşanan bu soykırımda yüz binin üzerinde Müslüman Boşnak öldürüldü.Bilinen ve bilinmeyen binlerce tecavüz olayı olduğu ortaya çıktı. Evet... Bosna'da yalnızca silahların sustuğu bir savaş yaşanıyor şimdi. Boşnakların deyimiyle herkese 'Allah'a emanet...'
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126,5bin okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.” Karakterimiz : KA Olmazsa olmaz olgumuz : KAR Mekan : KARS Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20215 okunma
Dünyada bağımsız, çağdaş, özgür tek müslüman devletiz.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.