Son nefesimize dek devrimlerinin izindeyiz Atam...
"Siz, genç arkadaşlar; yorulmadan beni izlemeye söz vermişsiniz. İşte ben bilhassa bu sözden çok duygulandım.
Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni izlemektir. Yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir hâldir. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet, yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir."
İşte modern türk geyikleri: Benim ninem de başörtülüydü. Dedem de sakallıydı. Ebem de namaz kılardı. Gına geldi artık. Bana ne ulan senin dedenden, her tarafın görünüyor gerizekâlı.
Bunlar öbür dünyada nasıl bir işleyiş var sanıyorlar acaba? Ahirette şöyle bir muamele bekliyorlar galiba: Yahu bu kulumuz her haltı yemiş, hiçbir İslami kurala da uymamış gerçi ama olsun; madem dedesi hacıymış, bunu da cennete koyuverin gitsin! Yok ya!
Bir başka moderntürk, yine çok bilinen bir geyiğe başladı:
"Mesela ben namaz kılmıyorum; ama benim kalbim temiz."
İşte laikçi bir klişe. Başlarım böyle kıl işe. Bir kafiye daha geliyor aklıma ya neyse. Kalbin temiz ha. Demek ki peygamberimizin kalbi seninki kadar temiz değildi; o yüzden sabahlara kadar namaz kıldı, öyle mi? Yuh.
Sumerler, Kenger isimli bir Türk boyuna mensupturlar ve dilleri kök bir Türkçedir. Astronomi ve matematikle çok ilgili,bu alanlarda çok bilgilidirler.Sulama kanalları açarak çölden tarım alanı yaratmayı becermişlerdir.Özgün çalgı aletleri ve sıkı uyguladıkları müzikal makamları vardır.Kendilerini yazı ile ifade etmiş ve geriye kayıtlar bırakmışlardır. Bu özelliklerinin üzerine bir kütüphane kurmuş olmaları da pek şaşırtıcı değildir.Eğitime çok önem vermiş,kadın-erkek eşitliğini toplumsal hayatlarının merkezine koymuş, sağlam bir hukuk sistemine sahip bir topluluktur.
• Baba!
• Evet oğlum.
• Dün gece uyuyamadım hiç...
• Neden oğlum?
• Varsayımlar kurdum,
Düşünüp durdum.
• Düşünmenin yararı var.
Ama değil insanın uykusu kaçacak kadar. Herşeyin bir kararı olmalı, Her konuda olmalısın orta karar. Herşey gibi düşünmenin de, Azı karar, çoğu zarar! Filesoflar demişler ki: "însan düşünen hayvan!"
"Siz, genç arkadaşlar; yorulmadan beni izlemeye söz vermişsiniz. İşte ben bilhassa bu sözden çok duygulandım. Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğun zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni izlemektir. Yorgunluk her insan, her mahluk için tabii bir haldir. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet, yorulanları dinlendirmeden yürütür. Sizler, yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir"
Ankara, 1937.