"Türk Sanat Musikisi'nin yerini hiçbir müzik tutamaz."
Sayfa 186
Batı Hayranlığı
Eğer bana ilkokuldan başlayarak emperyalistlere karşı doğu ülkelerinin ilk kurtuluş savaşlarından birisini verdiğimiz, öteki mazlum milletlerin kurtuluşu için savaştığımız öğretilse, ülkemiz geleceğinin gerçek üretici olan köylünün elinde olduğu, endüstrileşmenin bizi mahvetmek isteyen emperyalizme ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı tek kurtuluş dayanığımz olduğu belirtilse, acaba sosyalizm babalarına o kadar heyecanla sarılır mıydım? Hayır, bize bunları öğretmediler: Lisede Sophokles okuduk, klasik Türk Sanat musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınlamış olduğu kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki Sinan, Leonardo'dan önemsiz; Mevlana, Dante'den küçüktü; Itrî ise Bach'ın eline su dökemezdi.
Reklam
"Önce Batılı kültür araştırmacılarının şu ana fikirleri üzerinde anlaşmaya varmak lazımdır: 1) Her medeniyet maddi ve manevi unsurları ile bir bütündür. 2) Kültür ve medeniyetler tarih boyunca oluşur ve gelişir. 3) Bir medeniyeti vücuda getiren her şey birbirine bağlıdır. İslami devir Türk kültür ve medeniyetine bu ana fikirleri arkasından bakarsak, musiki ile edebiyatı, mimari ile minyatürü ayırmamak icap eder. Her devir edebiyatı gibi bu devir edebiyatı da içinde vücuda geldiği medeniyetin aynasıdır. Ben beri şu fikri müdafaa ettim: Divan edebiyatı Osmanlı kültür ve medeniyetinin en güzel aynasıdır. Bu devrin ruhunu anlamak için bu devrin edebiyatını bilmek lazımdır. Osmanlıca denilen yazı dilini, Osmanlı mimarisi, musikisi ve hattı gibi Türkler vücuda getirmişlerdir. Ve bu yazı dili de diğerleri gibi bir sanat eseridir. Yalnız onu incelerken, içinde vücuda geldiği kültür ve medeniyet çevresini "contexte"ini unutmamak lazımdır. Türk, İslamiyete her sahada kendisine has güzel şekiller vermiştir. Divan edebi yatına ait her beyitin içinde o devir gizlidir. Bunu görebilmek için, o beyitlere bir minyatür gibi bakmak lazımdır."
Sayfa 14
Kâinattaki her şeyin döndüğü, feleklerin dönerken sesler, nağmeler çıkardığı bilgisi Pythagoras'a hatta onun yetiştiği ve Hermetik sırriyeti öğrendiği Mısır'daki Memphis Tapınağı'na kadar gider. Hermes (İslâm düşünürlerine göre İdris Peygamber) Pythagoras'tan çok daha önce kâinatın, Allah’ın muhteşem bir bestesi olduğu fikrini ileri sürmüştür.
Sayfa 162Kitabı okudu
329 syf.
·
Not rated
Tek bir nota sadece bir sestir, notaları ahenkle bir araya getiren bestekardır. Sınırlı notayla sonsuz olasılık yaratan bir sanattır müzik. O müzik ki kimi zaman dinleyeni neşeye boğan bir şarkıya kimi zaman zorlu bir savaşa hazırlayan marşa kimi zaman derin hüzünlere gark ettiren bir ağıttır. Her beste her enstrüman için uygun değildir, kanunla
Şedaraban
ŞedarabanNedret Kılıç · Nemesis Kitap · 2021164 okunma
gençlerimiz geçmişi unutuyor. radyolara bakın türk sanat musikisi neredeyse hiç kalmadı, türk halk musikisi çalınmaz hâle geldi. tabelalara bakın, ne kadarı türkçe, ne kadarı yabancı dilde.. bütün bunlar kültürümüzdeki yozlaşmayı çok açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor.
Sayfa 15
Reklam
203 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.