"Sen her zaman yapıcı bir insan oldun, Türkan. Şimdi yıkıcı olmaya kalkmamalısın. Atilla dersini almıştır, ne olur bir şans daha tanı," deyip duruyordu Gökşin. Dil dökmekten vazgeçip arkadaşımı kırmak pahasına, "Benim mutsuzluğum mu seni mutlu edecek?" diye sordum. Sustu.
Sayfa 115
Sevim, Gülay, Türkân, Olcay; Deniz'i, Yusufu, Hüseyin'i daha yakından tanıyanlar; onlar da ağlamadı. O gün boşananlar sonra büyük bir özenle yeni bir yumruğa gerildi. İsyan, öfke, inanç, kavga yeni bir yumruğa gerildi. O günden beri bu yumruk büyüklüğündeki zemberek, yeni yumruklarla çoğalıyor. Çoğalıyor, çoğalıyor, geriliyor, geriliyor. Her yıl sınıyor gerilimini bir yumruk içinde nice güç, nice patlayıcı çekirdek olabilirse işte o kadar güç, o kadar patlayıcı çekirdek oluncaya dek gerilmek için sınıyor. Bir zemberek gibi her yıl, yeniden.
Reklam
* Hep uzaklara gitmek istemişti, köy ona göre değildi, bedeni buraya ruhu ise farklı diyarlara, uzaklara aitti... *
Sayfa 65 - Arsine YayıncılıkKitabı okudu
* Kızlar annelerinin kaderini mi yaşar? Dünden emanet kalan yarınları, yarınlardan ödünç aldığı yaşanacak günleri vardı... *
Sayfa 38 - Arsine YayıncılıkKitabı okudu
Cemil olabilir mi Cemil?
İşte Birsen, o cilveli kız; Saçları yüzüne dökülen, Göz göze geldik, a Mübeccel! Güldü, meğersem Semiha'ymış! Konuşunca tanıdım, Türkân! Oturdu, baktım, Nazmiye'dir. Müjgân oluvermiş öperken; Soyundu, gördüm ki o değil. Sahiden sen kimsin güzelim?
Sayfa 217Kitabı okudu
Hiroşima Pişmanı
Ben Albert Einstein, atom bilgini Hiroşima'dan yükselen çığlıklar benim Çürüdü beynim, çürüdü etlerim gerçi Toprak eritti bedenimi ama Kemiklerimde rahat yok, suçum ulu Ben atom bilgini Albert Einstein Bıkmadan lånetlerim kendimi ve bulgumu. Vah bana, vahlar bana, uğraşılarıma vah Pişmanlığım sonsuza değin büyüyecek Bir nükleer sözü
Sayfa 499Kitabı okudu
Reklam
... Sonra seni gördüm, seni bildim, arındım Seninle aydınlattım karanlığımı ... Türkan İldeniz
Sayfa 498Kitabı okudu
Ben hep mehtaba ayarlamıştım kendimi. Oysa mehtapsız geceleri de varmış bu hayatın! Gençliğin gözlerimize mil çeken iyimserliği, bir tiyatro perdesi gibi yavaş yavaş aralanmaya başladığında, ayaklar yere basıyor, gerçek sırıtıveriyor çirkin yüzüyle.
Sayfa 85 - Everest YayıneviKitabı okuyor
“Ayrılık yaman kelime,” diye mırıldandı Türkân. Mırıldanırken de gözleri yaşardı.
Türkan Şoray'ın dört gözü varmış, ikisini bu kıza vermiş.
Sayfa 33 - Alfa KitapKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.