Türkay atış

Türkay atış
@turkayatis
Hayat sefil bir şakadır, gölgelerin peşinden, gölge olduklarını bile bile av köpekleri gibi koşar dururuz.
Reklam
Kutsal olan sevgidir, her iyilik, her güzellik bununla birlikte gelir. Çalışarak yaratarak, mutluluk bundan sonra gelir.
insanın şu dünyada en bildiği canlı insandır. İnsan insan olduğundan bu yana en çok insanla uğraşmış, en çok insanı düşünmüştür

Reader Follow Recommendations

See All
Geşmiş asla ölmüş değildir. Geçmiş geçmiş bile değildir. William Faulkner, Bir Rahibeye Ağıt
Reklam
İnsan kendi kendini arındırdığında kendini ba­ğışlar. İşte o zaman insan yeniden doğar, pürüpak olur."
İnsan sıcaklığı olmadan bu dünya böyle candan olamaz. İnsan gözleri bu dünyayı böylesine okşamadan, sevmeden bu dünya böyle güzel olamaz.
Kala kala gölgem tek can yoldaşı Yoruldum kendimden taşı ha taşı Bağrıma taş bastım bağrımda taşı Yaktı da kül etti gönül ataşı
Toplum o adamı zaten mahkum etmişti, biz yalnızca yüklü yerine getirdik.
"İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır: Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme, elini yanlış cebe atma.
Reklam
Bu bir sene içinde, birkaç defa, kendimi zapt edemedim, ağladım. Fakat bunların hiçbirisinde bu gece gözkapaklarımın içini yakan yaşlardaki acılık yoktu. O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.
Bir düşün, kime dersin cennette seni göğüsleri erginleşmemiş huri kızları bekliyor diye! Ne demek bu, bir düşün! Buradaki küçük kızları ellemezsen cennette sana yüzlerce sübyan verilecek demek! Motivasyona bak! Bu ancak bir cahilin anlamadığı anlamı başka bir cahile anlatma çabasıdır.
Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir. Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil, her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar.
İlk toplu katliam Aydın'da yaşandı. Kızılcaköy’de insanları camiye topladılar, ateşe verdiler. 106 kişi diri diri yanarak can verdi. Uluslararası soruşturma heyeti tarafından fotoğraflandı... Pencerelerin demirlerine yapışmış çocuk elleri vardı.
Duygularımız yüzünden yargılana yargılana saklanmayı öğreniyor ve belki de sürekli herkesten sakladığımız duygularımızı bir zaman sonra artık hissedemiyor, ruhumuzun rengini, varlığımızın neşesini feda ediyorduk yargılanmamaya. Siyah-beyaz oluyorduk... soluyorduk.