Kapitalizmde eğer bir sıfırlama yapılacaksa bunun hırs sınırlaması olarak gündeme getirilmesi ve küresel büyümenin uzun yıllar ortalaması olarak kabul edilen %3 dolayında tutulması gereğidir. Ne var ki gelişme yolundaki ekonomilerin, gelişmiş ekonomilerle arasında oluşan büyük farkı giderebilmek için hızlı büyümesi gerektiği düşünüldüğünde,bu sınırlamayı uygulamak kolay değildir.
Dünya, zenginlerin daha iyi bir dünya diye yola çıktıkları, bir süre sonra fakirlere daha büyük mutsuzluk getirdiklerine 1980 lerde ortaya atılan Washington uzlaşısı altında dünyaya yayılan neoliberal politikalarla tanık oldu. Küreselleşmenin temelini oluşturan bu politikalar, sosyalizmin çöküşünü de fırsat bilerek, seçeneksiz kalmış bir dünyada, etik değerleri bir yana bırakıp yalnızca sermaye hareketlerinin serbestliği üzerine inşa edilmiş bir finansal dünya yaratarak zengini daha da zengin kılmaya yöneldi. Bu politikalar, gelir dağılımını düzeltmek, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, çevreyi korumak yerine tam tersine daha fazla büyümek uğruna bütün değerleri ve çevreyi altüst etmeye öncülük etti.
Reklam
Merkez Bankaları
Merkez bankalarının para politikası kararlarını bağımsız olarak yürütmesinin gerekçesi, karşılıksız olarak basılan kağıt paraların ekonominin ihtiyacına göre değil Siyasal iktidarın isteğine göre basılmasın önüne geçmektir. Merkez Bankası’nın uygulayacağı para politikasına müdahale edilmesi, Siyasal ihtiyaca göre para basılmasının önünü açar. Siyasal iktidarlar, genellikle oy kaybettireceği düşüncesiyle Merkez Bankası’nın faiz arttırmasını istemez. Buna karşılık Merkez bankaları enflasyonla mücadele için faiz politikasını kullanmayı isterler. Merkez Bankası’nın kararlarına karışılması, piyasa ekonomisinin işleyişini Siyasallaştırır ve gerekli uygulamaların yapılmasını engeller. O nedenle merkez bankalarının Siyasal müdahalelerden bağımsız kılınması, yapısal reformların önemli parçalarından birisidir.
Yatırım, üretim kararlarına, fiyatların, kurların oluşumuna ve faizlere sürekli ve etkin biçimde karışılması halinde piyasa ekonomisi düzgün çalışmaz. Bu alanda en tipik örneklerden birisi Merkez Bankası Bankası’nın faiz ya da diğer para politikası araçlarının uygulanması konusunda alacağı kararlara etki edilmesi şeklinde karşımıza çıkar.
Yapısal reformlar, piyasa ekonomisi sisteminin düzgün çalışmasını sağlamaya yönelik olmak durumundadır. Bunu sağlamak için kamu kesimi müdahalelerinin dalgalanmaları giderici ve denge sağlayıcı olarak sınırlı tutulması gerekir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.