Eğitim ve İngiliz Dili
Oxford'da verdiğim konuşmanın ardından genç bir İngiliz bir İnternet sitesinde şöyle yazmıştı: "İngiltere, bağımsızlık için gerekli olan aracı Hindistan'a temin etmiştir. Modern demokrasi, bir anayasa ve insan haklarının teminat altında olduğu kendi kendini yönetme fikirlerini Hindistan'a yurtdışında tahsil görmüş
Bilgi Çağı ve Eğitim Sistemi
Bilgi çağına girerken bilimsel bilgi yarışına katılmak şöyle dursun, Türkiye bu alanda bulunduğu yeri bile koruyamıyor. Peki bunun sorumlusu kim? Sadece üniversiteler mi? Kuşkusuz bu açığın oluşmasında üniversitelerinde büyük sorumluluğu vardır. Ancak soruna biraz derinlemesine bakıldığında, her konuda olduğu gibi, karşınıza bilimi de bilim adamını da aşan, gelişmelerin önünü tıkayan bir sistem sorunu çıkıyor. Ne yazık ki yıllardan beri bu sistem sorunu bir türlü çözülemiyor.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Siyasal sistem, dev dış borçlarla, hızla artan enflasyonla, yüksek oranda işsizlikle ve muazzam açıklarla baş edemiyordu. Siyasal şiddet ve terörizm Türklerin büyük bir çoğunluğu için hayatı çekilmez hale getirdi. 1980'de Türkiye'deki siyasal iklim öyle bir noktaya gelmişti ki, generaller iktidarı aldıklarında halk onları neredeyse sevinçle karşıladı. 12 Eylül 1980'de kurulan askeri hükümet bu kez hiçbir sınır tanımadı. Uluslararası Para Fonu'nun öngördüğü tipte bir piyasa ekonomisinin önünde duran bütün engeller kaldırıldı. 1961'in liberal anayasasının yerine 1958'in Gaullist anayasasını temel alan otoriter bir anayasa getirildi, sendika hareketi ezildi, üniversiteler temizlendi ve merkezileştirildi, basın susturuldu, partiler kapatıldı ve eski politikacıların çoğuna siyaset yasağı getirildi. Yüksek Komuta'nın hedefi ne pahasına olursa olsun siyaseti sistemden tasfiye etmekti.
"12 Eylülle gelen devlet terör rejiminin asıl amacı Türkiye'ye emperyalizmin çıkarlarına uygun bir sermaye birikimini kabul ettirmek ve Türkiye'yi başta ABD olmak üzere emperyalist hegemonyaya daha fazla sokmaktı. Gerçekten Orta Doğu'da emperyalizmin en güvendiği kalelerden birinin düşmesi (Şah rejimi), lran'a biçilen alt-emperyalist rolü Türkiye'de doğru kaydırıyordu. Bu nedenle 12 Eylül rejimini sıradan ir baskı rejimi olarak görmek yanı ltıcıdır. Devlet terör rejimi, uluslararası sermayenin ve hegemonik gücün projelerini gerçekleştirmek üzere gündeme getirildi. Bu nedenle devlet aygıh baştan sona yeniden düzenlendi. Tüm demokratik ve ilerici hareketler ezildi. Özgür düşüneeye savaş ilan edildi. "Üniversiteler" hizalaya geti rild i. Kısaca beyine dayalı ne varsa tahrip edildi. Demokrasinin yeniden filizlenmesini geeik ti recek baskı ve denetim mekanizmaları devreye sokuldu. O kadar ki, "sivil" yönetime geçildiği zaman bile, generallerin ve emperyalist "uzmanların" kurduğu makina çalışmaya devam ediyor. Nitekim genera llerin "emir, ve müsaadcleriyle" kurdurulan siyasi partiler 12 Eylül rejimini sürdürmek ve meşrulaştırm-ak konusunda gereğini yapmada kusur etmiyorlar."
Öteki Yayınları - Seksen Sonrasi Turkiye Ekonomisinin Anatomisi - Mülkiyeliler Birligi Dergisinin Eylül 1989 111'inci sayısında yayınlanmıştır - Neden Dışa Dönük Model?.
"Yeni Türkiye"nin üzerinde bir Necip Fazıl hayale­ti dolaşmaktadır ve buna dair çok sayıda örnek verilebi­lir. Örneğin, "Türk tipi başkanlık" tartışmalarının Necip Fazıl'ın "Başyüce"sinden esinlenmediğini kim iddia edebi­lir ki? Başyüce, milli iradeyi şahsında somutlaştıran, "dev­let benim" diyen, iman,
Engellilerin Bilmesi Gereken Tüm Yasal Haklar tüm detaylar ile... Anayasanın 10 Maddesine ilave edilen (2010 yılı referandumunda ) cümlede pozitif ayrımcılık gereği ''engelliler hakkında alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olamayacağı'' ifadesi yer alır. • Anayasanın 42. maddesi 8. fıkrası; “Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime
Reklam
106 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.