…Oradaki ifade “Türkler”dir ve bu ifade kalmalıdır. Bugün “Türkiyeli” diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir.
Sayfa 295 - Kronik KitapKitabı okudu
"...Atatürk'ün aklındaki cumhuriyet modeli tam da Jean-Jacques Rousseau tipi bir cumhuriyetti. Nitekim 1924 Anayasası'nda o cumhuriyet ortaya çıkmıştır. Oradaki ifade 'Türkler'dir ve bu ifade kalmalıdır. Bugün 'Türkiyeli' diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir."
Sayfa 295Kitabı okudu
Reklam
Son olarak eklemek gerekir ki Atatürk'ün aklındaki cumhuriyet modeli tam da Jean-Jacques Rousseau tipi bir cumhuriyetti. Nitekim 1924 anayasası'nda o cumhuriyet ortaya çıkmıştır. Oradaki ifade "Türkler"dir ve bu ifade kalmalıdır. Bugün "Türkiyeli" diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir.
Sayfa 295Kitabı okudu
Bugün 'Türkiyeli' diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir.
Sayfa 295 - Kronik KitapKitabı okudu
Bugün “Türkiyeli“ diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutar bir terimdir.
Sayfa 295 - Kronik KitapKitabı okudu
Bugün “Türkiyeli” diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutar bir terimdir.
Reklam
Bugün "Türkiyeli" diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutar bir terimdir.
Sayfa 295 - KronikKitabı okudu
Türklük
Atatürk'ün aklındaki cumhuriyet modeli tam da Jean-Jacques Rousseau tipi bir cumhuriyetti. Nitekim 1924 Anayasası'nda o cumhuriyet ortaya çıkmıştır. Oradaki ifade "Türkler"dir ve bu ifade kalmalıdır. Bugün "Türkiyeli" diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutar bir terimdir.
Sayfa 295 - Kronik Kitap - 3. BaskıKitabı okudu
Bu Kitabın Kısa Öyküsü Haziran 1990. Bir yaz gecesi Ankara'da dostlarla "rmuhabbet sofrasında" toplanmıştık. Laf lafı açtı ve konuşmamız Behçet Aysan'la yıllardır konuşup bir türlü gerçekleştiremediğimiz ortak çalışmalar üzerinde yoğunlaştı. Karşılıklı çeviriler üzerinde mutabık kaldık. Furuğ'dan başlayalım dedik. Aynı yıl ekim ayında
“Bugün ‘Türkiyeli’ diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil be kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir.”
Sayfa 295Kitabı okudu
60 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.