Turkmaestro

Demek ki benlik de tıpkı uluslar, tanrılar ve para gibi hayali bir kurgudur. Her birimizin önemli olmayan deneyimleri buruşturup bir kenara atan karmaşık ve gelişkin bir iç sistemi vardır. Önemli deneyimlerse izlediğimiz filmler, okuduğumuz romanlar, dinlediğimiz konuşmalar ve keyfini sürmek istediğimiz birkaç hayalin birleşiminden oluşur. Bu hikâye bize kimi seveceğimizi, kimden nefret edeceğimizi ve kendimizle nasıl baş edeceğimizi söyler. Bu hikâye uğruna, gerekirse canımızı bile feda ederiz. Her birimizin kendine özgü bir rolü vardır; kimi bir trajediyi yaşar, kimileri sonu gelmeyen dini bir dramada rol alır, bazıları hayatı aksiyon filmi misali sürdürürken pek de azımsanmayacak bir grup da bir komedideymişçesine yaşar gider. Sonuçta hepsi birer kurgudur.
Reklam
Tüm dehşetine rağmen savaşın en azından büyük bir şey olduguna kafa yordun mu hiç? Yani insanı gerçeklerle yüzleştiriyor demek istiyorum. Barış zamanında insanların onda dokuzunun benimsediği aptallık, bencillik, zevk düşkünlüğü gibi şeyler ve ufak tefek ticari çıkarların bir varoluş biçimi haline geldiği düşünülürse, savaş en azından bu saçmalıkların yerine dürüst bir vahşet tesis ediyor. Bir de şöyle bak: Barış zamanı insan sadece kendi küçük hayatını yaşar, ıvır zıvır işlerle oyalanır, para meselelerine endişelenir, böyle şeyler işte; insan sadece kendine yaşar. Ne menfur, ne iğrenç bir yaşam! Savaştaysa her halükarda birkaç yıl içinde göçüp gideceğini bilir ve en azından ülken uğruna “tahtalı köyü boylamanın” rahatlığını yaşarsın. Görebildiğim kadarıyla sıradan bir yaşantıda nadiren bir ideali gerçekleştirebilirsin. Sıradan hayatın böyle ticari ve bencil temeller üzerine kurulu olmasını nasılyor... Tabii ki kendi adıma konuşuyorum. Geçtiğimiz nisan ayındaki yemin töreninde hissettiğim coşku kadar güçlü bir duyguyu daha önce hiç hissetmemiştim. Daha önce hiç deneyimlemediğim o heyecan en az yarım saat sürdü.
Sosyalistler başkalarının deneyimlerini gözardı edip kendi hislerimize odaklanmamızı önerdiği için liberalleri suçlar. İnsan deneyimi tüm anlamın kaynağıdır, doğru, Ancak dünyada en az benim kadar kıymetli milyarlarca insan var, Liberalizm benim ve milletimin özgünlüğüne vurgu yaparak kendi içime dönmemi isterken, sosyalizm kendimi ve duygularımı takıntı haline getirmeden davranışlarımın başkalarının deneyimlerini nasıl etkilediğine odaklanmamı bekler. Küresel barış milletlerin kendi farklılıklarını yüceltmesiyle değil tüm dünyadaki işçilerin birleşmesiyle tesis edilebilir; sosyal uyum her bireyin narsistçe kendi derinliğinde kaybolmasıyla değil aksine başkalarının ihtiyaç ve deneyimlerini kendi isteklerinin üstünde tutmasıyla sağlanabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yazı dili, gerçekliği betimlemenin en mütevazı yolu olarak kabul görürken zamanla gerçekliği yeniden şekillendirmenin güçlü bir aracına dönüştü. Resmi makamların raporları çıplak gerçeklerle karşılaştığında, kendinden ödün veren taraf genellikle gerçeklik oldu. Vergi kurumları, eğitim sistemleri ya da herhangi bir bürokratik durumla muhatap olmuş herkesin bildiği gibi gerçekler bir şeyi değiştirmez, Belirleyici olan her zaman elinizdeki formlarda yazanlardır.
"...beşeri bilimler, hormonlara ve nöronlara indirgenemeyecek öznelerarası oluşumların önemini vurgular. Tarihsel düşünmek, hayalimizdeki hikâyelerin içeriklerine gerçek güçler atfetmek anlamına gelir. Tarihçiler iklimsel değişiklikler ve genetik mutasyonlar gibi nesnel etkileri gözardı etmezler tabi, ancak insanların uydurduğu ve inandığı hikâyelere daha çok ağırlık verirler Kuzey ve Güney Kore arasındaki farklılıklar, Pyongyang'daki insanların genleri Seul'dekilerden çok farklı olduğu ya da kuzey daha soğuk ve dağlık olduğu için değil, kuzeye bambaşka kurgular hâkim olduğu için ortaya çıkmıştır."
Reklam
Reklam
1.306 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.