Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne ka­panan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte...İnsanın içini dökmek­ten vazgeçmesi ayrılık.
Sayfa 110Kitabı okudu
Ne araya yolların girmesi, ne ka­panan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte.. İnsanın içini dökmek­ten vazgeçmesi ayrılık
Reklam
Bölük bölük turna geçiyor gökyüzünden . Dualarımı onlar ile gönderiyorum.Kabri üzerinden esen yeller benden ona , ondan bana haber taşıyor.
Hem ayrıldık hemi de öldük Kimimiz haritanın bir ucunda; kimimiz öbür Kimimizin gözlerinde jandarma mavisi Kimimizin bayrağı naftalin içinde. Ah! İnanmadık bir türlü inanamadık Gökyüzü acıyım demedi bize. Kaç turna sürüsü süzülüp gitti Buğdaylar kaçıncı sarardı üstümüze Ah! Umutsuz türküler yaktık, ağladık...
Sayfa 281 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ölürken insanın canı acıyor muydu? Yoksa ölüm, uykuya dalmak gibi bir şey miydi?
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte… İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
Reklam
“ Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. “
Sayfa 110Kitabı okudu
Turnalar gider Mardin'e, Turnam yare selâm söyle. Karlı dağların ardına, Turnam yare selam söyle. Turna gider o ak taşa, Karlı dağlar aşa aşa, Hem kavime, hem kardaşa, Turna yare selam söyle. Turnalar gider güneşe, Yerlere hep düşe düşe, Akıl ermez böyle işe, Turnam yare selam söyle. Turnam gelir yar elinden, Yüce dağların belinden, Dertli Kerem'in halinden, Turnam yare selam söyle.
"Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık."
Doktor Numata odaya geldi ve elini Sadako’nun alnına koydu. Sadako doktorun, “Şimdi dinlenmen gerek. Yarın daha çok kuş yapabilirsin,” dediğini güçlükle duyabildi. Ve yarı baygın bir şekilde başını öne eğerek, “Yarın...” diyebildi. Oysa yarın, o kadar uzak görünüyordu ki...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.