Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ellerin, pamuktan zarif, kalemden keskin ellerin, Tut ellerimden, ellerin ki senin kavuşmak içindir. Gözlerin, geceden kara, günden mavidir gözlerin, Bak bana, gözlerin ki senin göğe yükselmek içindir. Demirden dağlar yıkılır aşkınla, ateşten çöller aşılır, Aşkın ki yenilmez bir güçtür, önünde başlar kesilir. Bilmem kaç yüzyıldır sürer bu savaş, kaç koca asırdır, Bir galip gelen, yenen yoktur, önünde diz çökülür. Ahmet Ekinci
Bakma öyle şaşkın şaşkın gözlerime çocuk, Yaklaş Tut ellerimden! Beni de al götür, ÇOCUKLUĞUNA.
Reklam
Sırat'tan incedir sevda köprüsü Beraber geçelim tut ellerimden Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü Beraber uçalım tut ellerimden
Öpsene bir gece yarısı en kötü yaralarımdan. Birazda avut beni saçlarımı okşa mesela ve yüzüme gülümse biraz. Kanayan ellerimden tut ve her şeyin geçeceğini fısılda, siğaramın ateşi filtreye dayanmış hatta sönneye yüz tutmuşken. Bana uzun kelimeler kur ve bir masal daha anlat. Geniş omuzlarımın taşıyamayacağı yükleri boşalt bir bir, sonra 'geç oldu. 'de ve savaşarak çık kapımdan. Ama evim senin yanın ve sen odamın hayaleti benim kapım sana hep açık...
Ben sarhoş değilim, korkma diyorum Beni böyle yapayalnız bırakıp kaçma Ya gel tut ellerimden geceye karşı Ya hiç kapıları açma
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
Şimdi dur, dinle beni biraz. Hâlâ sana söyleyemediklerim var. Gözlerimin içine bak, anla beni... Yoruluyorum, her gün biraz daha ağır geliyor. Keşke şimdiden bu kadar yorulmasaydım. Bir çocuk gibi ellerimden tut, çünkü insan tek başına her şeye yetemiyor bazen. Dağ olamıyor tek başına. Ben karanlıklar içindeyim, benim için zor yaşamak, sana kendimden eksilterek birkaç tutam sevgi vermişsem eğer kıymetimi bil, ben kendine bile yetemeyen biriyim çünkü. Dur, dinle beni biraz. Kendi acılarımı boşverip, senin acılarını almaya çalıştım ben. Senin canını yakan ne varsa, hepsini senden almaya çalıştım bu yüzden biraz daha acıyor, dayanıyorum aslında, ama dayanamıyorum. Öyle ya, dayanamamak diye bir sey yok, dayanmak zorundasın, bunun başka seçeneği yok, dayanamıyorum derken, omuzlarım bu yükü kaldıramıyor artık, her bir acı eklendiğinde, daha da alçalıyor, işte buna dayanamıyorum. Acıyı acıyla bastırıyorum artık. Ve bu döngünün içinde kayboluyorum. Tut elimden, kaybolmak istemiyorum. Başımı omzuna yaslamak ve huzur bulmak istiyorum. Çünkü başka hiçbir şeyden huzur bulamıyorum artık, çoğu şey yalnızca bir bulantı... Sakla beni kalbinde bir yerlere ve hiç çıkarma oradan, kaybolmaktan korkuyorum..
Reklam
#yusuf
Cidden ruhum yok olmak üzere tut ellerimden bırakma beni çıkar beni bu bataklıktan,her an zarar gelecekmiş bir hissiyat var içimde huzursuz ve telaş içindeyim. Özür dilerim.
Giden ilkbahara, gelecek kışa.. Beraber göçelim tut ellerimden...
Birleşmek üzredir şafakla gurûp Korku beklenilmez kapıda durup İster zehir olsun, isterse şurup Beraber içelim tut ellerimden
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Reklam
TUT ELLERİMDEN
... Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet” Zamanı zamana etme şikayet Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet Beraber kaçalım tut ellerimden. Abdurrahim KARAKOÇ
46 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
6'dan 66'ya - Ocak 2024 / Hayatımıza yön veren duygu: Korku.
Dergi okumayı sever misiniz? Var mı takip ettiğiniz süreli yayınlar? En sevdiğim duyguların başında gelir bir şeyi en başından başlatıp sonuna kadar götürmek... Bir yazarın mesela, sırayla bütün kitaplarını okumak, sevdiğim bir diziyi ilk bölümden itibaren götürüp bitirmek... Ve aylık yayımlanan bir dergiyi takip etmek! Harika bir duygu yaşatır
6'dan 66'ya - Sayı 01 (Ocak 2024)
6'dan 66'ya - Sayı 01 (Ocak 2024)6'dan 66'ya Dergisi · 026 okunma
Ellerimden tut ve çek beni uzaklara. Dinsin bu dinginlik, suskunluk bağırsın!
bir çocuk gibi ellerimden tut, çünkü insan tek başına her şeye yetemiyor bazen .. dağ olamıyor tek başına..
Bakma öyle şaşkın şaşkın gözlerime çocuk.. Yaklaş, Tut ellerimden! Beni de al götür çocukluğuna Çok yoruldum büyümekten.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.