Bazı insanlar acısını dışa vururken, bazıları onu içinde yaşar. Yani acısını içine, derinlere bir yere atar ve orada demlenip büyümesine izin verir.
Böğürtlen Kışı
Bir kitabın daha sonuna geldik ve ben böyle bir kitabı neden daha önce okumadım diye sordum kendimee?? yazarın kalemini çok sevdimm akıcı ve bir solukta okunacak bir kitapp.Kitabın konusuna gelirsekk;İki anne aynı acı... Mayıs ayında aniden bastıran kışı ve seksen sene önce yine böyle bir kış günü kaçırılan bir çocuğun hayat hikayesini anlatır..Ah Vera sen ne güzel annesin 🩷 fedakarlığın,naifliğin...romandaki baş karakter olan Vera beni çok çok etkilediAnnenliğin ne kadar kutsal olduğunu bu kitaptada çok iyi anladımm.. .Sonlarındaysa artık gözyaşlarımı tutamadım.Kalbe dokunan, sıcacık bir kitapokumayan herkese tavsiye ediyorummm 🩷
Kendimi tutamadım. Sesimi alçalttım ve içtenlikle konuştum: "Sana yardım etmek istiyorum Alicia... Her şeyi açık seçik görmene yar dım etmek istiyorum." Bu sözler üzerine Alicia başını kaldırıp baktı. Uzun uzun baktı. İçime baktı.
Gözleri bana yardımcı olamazsın diye bağırıyordu. Kendine bir bak, sen kendine bile zor yardımcı oluyorsun. Çok şey biliyor , çok bilgeymişsin gibi davranıyorsun ama burada benim yerimde sen oturuyor olmalısın. Deli . Sahtekar. Yalancı. Yalancı...
Bana öyle bakarken bütün seans boyunca beni rahatsız eden şeyin ne olduğunu anladım. Bunu kelimelerle ifade etmek zor ama bir psikoterapist, zihinsel bir sıkıntıyı, tekinsiz, deli, kork muş bir şeyi fiziksel davranışlardan, konuşmadan, gözdeki bir ışıltıdan anlamaya alışıverir. Beni ra h atsız eden buydu: Yıllardır aldığı ilaçlara, yaptığı her şeye, çektiği her acıya rağmen Alicia'nın mavi gözleri bir yaz günü gibi parlak ve netti. Deli değildi. Peki , o zaman neydi? Gözlerindeki o ifade neydi? Doğru kelime neydi? Doğru kelime ...