Zamanı tutamıyoruz.
Bu esnada seneler birer birer, ağır ağır, fakat hiç durmadan geçiyordu.
Uyumadan dinlenmeyi çok küçük yaşlarda keşfettim. Gözlerim kapalı ne kadar uyumadan kalabileceğimi test ediyordum. Ve uyanık kalmanın tek yolu hayaller kurmaktı. Gözkapaklarımı araladığımda, normal bir uyku sonrasından çok daha fazlaymış gibi görünen bir dinlenmişlik buluyordum kendimde. Benim hatam bu oldu. Hayal etmeye çok ufakken başladım. Artık hayal edecek pek birşey bulamıyorum. Belki çok meşgulüm. Belki de yeteneklerim köreliyor. Ve dinlenme seanslarım artık eskisi kadar rahatlatıcı geçmiyor. Eskiden kendimden geçerdim. Kendimi çiğneyip geçerdim. Ama şimdi, bedenim çelikten bir duvar gibi. Kırıp geçmenin imkanı yok. Cahilleştikce sertleşiyorum. Demek ki yükselişimmiş benim görünmezliğime neden. Demek, zihnimde bir dev yaratmammış beni şeffaf yapan. Kayra haklıymış. Gerçekten de hikayenin sonuna geliyoruz. Ve çok yükseklerden düşeceğiz. Unutuyoruz. Hissetmiyoruz. Istemiyoruz. Yaptıklarımız, daha çok eski alışkanlıklar. Konuşmalarımız, elli kelimelik bir bulmaca. Çok fazla tanıdık hayatı. Şimdi kusma zamanı! Ama her tükürdüğümüz pislik, yaninda bizden bir parçada götürüyor...
Reklam
...ne aradığını sordum.-"Çiçek arıyorum,"diye yanıt verdi derin bir ah çekerek-"ama bulamıyorum."-Gülümseyerek "Zamanı değil de ondan."dedim.
“Gader’in Mektubu“ adlı öyküden...
(…)Tuttum, kömürlüğün kapısını kırdım. Sobanın üstüne kazanı koydum, altını otladım. Gürül gürül bir yanıyor ki soyka. Ama kömür olmadı mı, odun hemen geçiyor. Evin içi tezden soğuyor. Somyanın üstüne yorganı attım. Bunları sırayla soyup teşte soktum. Görsen Güzün abla yıkanıp teştten çıkan yorganın altına girmek için somyanın üstüne bir hotluyor. Onlara oyun geliyor, gülüşüyolar. Kirliler birikti, temiz pırtı bulamıyorum ki yıkadığım yavrumun sırtına takıyım. Kirlileri yıkayıp kurutana kadar yorganın altından çıkmadılar. Allah yüzüme baktı da seçim zamanı beş torba kömür aldım. Aldım dediysem parasıynan sanma. Seçim otobüsü geldi mahalleye. Kapı kapı gezip oy istediler. Bizim kapıyı da çaldılar. Oyum size dedim, beş torba kömürü aldım. Ne oy verdim ne bir şey ettim. İnsan paraya mühtaç kaldı mı, yalancı da oluyor, kahpe de oluyor.(...)
Daha çok hatırlamaya başladım son günlerde. Fakat herşey darmadağın zihnimde. Çoğu zaman bir sıraya oturtamıyorum. Her şey birbirine karışıyor, kırılan bir kum saatinden ortalığa saçılmışım gibi. Hatırlamak zamanı yavaşlatıyor.
Sayfa 122
Meşguliyetiyle ilgilenirsem incinmez diye düşünerek ne aradığını sordum. – ”Çiçek arıyorum,” diye yanıt verdi derin bir ah çekerek —”ama bulamıyorum.” –Gülümseyerek ”Zamanı değil de ondan.” dedim.
Reklam
189 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.