Zihinlerde daha açık olmasını istediğim bir husus da, halihazırdaki sistemlerimizin zehirli tesirinin sadece yeni nesil gençlere değil; bilakis ister eski isterse de yeni nesilden olsun, hâlâ İslami ilkelere bir nebze de olsa tutunabilen ve kendilerine miras olarak bırakılan İslam akidesine bağlılığını sürdürebilen kimselere de bulaşmış olduğudur. Şüphesiz tüm alanlarda Müslümanların hayatına hakim olan karışıklık ve tutarsızlık, hiç kimsenin içinden kolayca kurtulamayacağı bir beladır. Her birimiz saldırıya dayanıklılığı doğrultusunda beladan nasibini alıyoruz. Hattâ ulemamız ve imamlarımız bile bu kabarmış tufandan nasibini alıyor; fakat altı milyon kilometrekarelik bir toprak alanına yayılan halklarımız, bu tehlikeye maruz kalan ümmetin unsurlarından en önemlisidir.
"...
Zihin tarafından yönetilen her varlık, bu zihin bağımsız olduğunu ileri sürse de en azından bir fikre dayanan aşkın bir kaynağın sonucu olarak içsel bir sonuca bağımlıdır. Ama böyle bir yaşam içinde, insan olabilir sonuçların sonsuz bir fikriyle her sonuç kopuşundan sonsuzca kaygı duyar; bu şekilde yaşamını götüren bu bütünlükten koparılma tehlikesini taşımaz mı? En küçük tutarsızlık, devasa bir kayıptır çünkü zinciri kaybeder; bu belki de anında zinciri koparmaktır, tüm güçleri tek bir uyumlulukta birleştiren bu gizemli gücü yok etmektir, yayı gevşetmektir; ben'in büyük işkencesinde belki de tüm içsel uyumun, tüm gerçek hızın, tüm canlılığın kaybolmuş olacağı iç devrimde, bir güçler kaosunda her şeyi mahvetmektir.
..."
"Hepimiz parlayan bir ay gibiyiz ama görünmeyen karanlık bir tarafımız da var."
-Halil Cibran
Kitabı gerçekten çok beğendim, her şeyiyle harikaydı. Okumaktan çok keyif aldım. Normalde 10 verecektim ama bir yıldızı az sonra spoiler kısmında bahsedeceğim sebepten dolayı kırdım yoksa 10 yıldızlık bir kitaptı bana göre. 3. kitabı okumak
"Nasıl olur da durmadan zevk almamızı öğütleyen, içimize bundan başka güdü, başka ilham yerleştirmeyen Doğa bir süre sonra, eşsiz bir tutarsızlık örneği göstererek, başkalarına acı verdiği taktirde bu zevkten vazgeçmemizi salık verebilir."
Kelimelere ve sözlere çok değer veririm ama davranışa yansımadığında onları da duymazdan gelirim. Tutarsızlık konusunda bayağı katıyım ve ne sebeple olursa olsun artık istesem de içimde yer edinemez.
❝
...bir gayrımüslim 'İslam doğruysa Müslümanlar neden kötü durumda?' diyerek İslam öğretisinde iç tutarsızlık oluşturamaz. Çünkü İslam'ın 'Müslümanlar her daim hiç yenilgi tatmaksızın galip gelecektir.' gibi bir iddiası yoktur, hiç bir zaman da olmamıştır.
❞
''Rehabilite edilmek ve yapılan hareketlerin, insanî yaşam formlarının düzenlenmesi yerine tehlikeye gebe hareketler uygulanıyordu üzerlerimizde... bir mahkûm hak etmediği biçimde eziliyor, bir diğeri ise hak ettiği cezanın daha azıyla yargılanıyordu. Toplumun ekseriyeti tarafından yadırganan ve hiçe sayılmayacak, azımsanmayacak kadar tehlikeli hareketleri; buralarda gardiyan uygulamaları olarak önümüzde ışıklarını çakıyordu gözlerimize. İnsanlık hürriyeti, fikir ve düşünce ise her daima hiçe sayılan, insanları sloganlarla suistimal etmeye çalışılan mevzuu idi. Evet, tümüne baktığınız zaman, dışarı ve içeri; sıhhatli ve yaşama önem veren insanlar için gerçek problem ve köhnemiş yapıyı oluşturmakla kalmıyor, acının tüm hatlarını herkese eşit payda bölüştürüyordu... Aslında bütün hepsi, bir milletin insanlarına nasıl davrandığına dair ufak ipuçları veriyordu; lakin içerideki birçokları, aklın hiçbir zerresinin alamayacağı derecede ahmaklık ve tutarsızlık barındırıyordu. Korkuyordum, karanlık ve paslı demirlerden değil... insanlardan!''
D.p
Rüzgârda paramparça savrulan bu zavallı umut paçavrasına sarınmakta niçin direniyordum? Ne bileyim! Bunu okuyan sizler, daha geçen yıl, geçen ay, geçen hafta, buna benzer bir tutarsızlık yapmadınız mı? Biliyor musunuz neden yaptığınızı?
"Fikir yok olduğu zaman tutarsızlık işaretleri derhal kendini gösterir. O zaman da eksik kalan delilin yerini tutsun diye sesin tonu yükselmeye başlar"
Bilişsel uyumsuzluk, inançlarımız ve gerçekler arasında bir tutarsızlık olduğunda hissettiğimiz rahatsızlıktır.
Kati fikirlere sahip kişiler genellikle muhalif argümanları dinlemeye gönüllü olmaz veya bu argümanların geçerliliğini sorgularlar. Su götürmez gerçekle yüzleştiklerinde, bel bağladıkları inanışlardan vazgeçmek yerine alternatif açıklamalar ararlar.
BOĞA
ETKİLEYENLER:
Uzun, sıcak sarılmalar
Yemek yapılması
El yazısıyla yazılmış aşk notları
Sevilen bir kitabı paylaşmak
Düşünceli sürprizler
Birlikte yıldızları izlemek
Derin sohbetler
Birinin güvenli alanı olmak
SOĞUTANLAR:
Çaba göstermemek
Saygısız davranışlar
Tutarsızlık
Çantada keklik görülmek
Kişisel hijyen eksikliği
Hayatta düzensizlik
Fazla yapışkan partnerler
Duygusal eksiklik