Hırs, öfke, kin, kıskançlık...
Shakespeare'ın bu eserinde kötülerin, iyi insanların acizliklerini kullanarak onları köşeye sıkıştırmasını ve aşkın, fedakarlığın kötülüğe kaybettiği bir hikayeyi okuyoruz. ( Kitapta verilen iyi- kötü insan tiplemesine göre konuşuyorum.)
Eseri, bir öyküden alıntılanmış. Tamamen orijinal olmaması bazı okuyucuları hayal kırıklığına uğratabilir. Ancak bir öyküde belki de sadece adı geçen karakterin baş karakter haline gelmesi güzeldi. Yine de karakterler adına fazla bir derinlik bulamadım. Bu da Shakespeare'in hikaye anlatıcılığıyla ilgili olabilir. Belki de karakterleri derinleştirerek onların ardından üzüntü veya sevinç duymamızı değil, bunu hepimizin başına gelebilecek bir mesele olarak ele almak istedi. Öyle ki, kitapta insanlara yönelik çok yerinde tespitler var.
Okuduğum ikinci kitabıydı, devamı gelir mi? Kafa dağıtmak için belki. Aşk - kıskançlık ilişkileri üzerine düşündüren bir kitap oldu. Yine de bu kitaptan daha fazlası için bir enerji alamadım. Çeviri için Özdemir NUTKU 'ya teşekkürler. Çünkü Faust'dan sonra şiirsel dile sahip bir kitabın çevrilemeyeceğini düşünmeye başlamıştım. Biraz zorlama bir inceleme yazısı oldu ama olmasaydı olmazdı. Bulanan tüm sular için itizar eyleriz, suları berraklaştırmak üzere...