256 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bir Aşk Masalı İnceleme Yazısı
ÖZGÜRLÜK YOKSA AŞK DA YOKTUR! Genellikle polisiye türünde eserler veren Ahmet Ümit bu eserinde bambaşka bir tür ile karşımızda. Aşkı konu alan bu kitap yetişkinler için yazılmış bir masal kitabıdır. Ahmet Ümit'in ilk olarak Bab-ı Esrar kitabını okumuştum. Okurken çok heyecanlandığım bir eserdi. Sonrasında bu sırayı Kayıp Tanrılar Ülkesi takip etti. Ahmet Ümit'in yeni bir kitap daha çıkardığını duyunca kitabı hemen aldım ve bambaşka bir tür ile karşılaştım. İyi ki karşılaşmışım. Aşkı özgürlük bağlamında ele alması beni çok etkiledi. İnsanın yaşadığı duyguları sorgulatan bir eser olmuş. Beş farklı ülke: Buz Ülkesi, Dağ Ülkesi, Kum Ülkesi, Rüzgar Ülkesi, Su Ülkesi. Barış içinde yaşayan beş ülke. Bu ülkelerin şehzadelerinin aynı rüyayı görmeleri üzerine yaptıkları zorlu yolculuklar... Bu yolculuk şehzadelerin hayatını değiştirdiği gibi beni de çok etkiledi. Aşkın özgürlük olmadan olmayacağı; tutku, iyilik, kararlılık, cesaretin aşk için yeterli olmadığı, aşk için insanın hür olması gerektiği akıcı bir dille anlatılıyor. Aşkın saf duygularla olması gerektiği ve aşkın bir sabır işi olduğu vurgulanıyor eserde. Masal türü sevenler için bence okunması gereken bir kitap. Aşka farklı açıdan bakan bu eseri okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Bir Aşk Masalı
Bir Aşk MasalıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20228,5bin okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Jane Austen'in Gurur ve Önyargı'sından şehre yeni birinin taşınması üzerine bayan Bennet'in o kişiyi kızları için aday adayı olarak ilan etmesi, Darcy'nin de ortaya çıktığı ve kibrini ilk sergilediği yer olan balo sahnesi kitabın girişini oluşturuyor. Daha sonra Northanger Manastırı, Akıl ve Tutku ve İkna'dan da pasajlarla Jane Austence evlilik kavramı irdelenmiş. Bazen öyle bir şey yazıyor ki ama bu kadar da olmaz ki Jane diyecek gibi oluyorum, sonra çok mantıklı bulduğum bir cümle ile gönlümü alıyor. Acayip bir kadın. Şimdi tüm kitaplarını okumuş biri olarak İkna'yı diğerlerinden ayrı bir yere koydum. Yazacak bir şeyim yok. Sadece şuna bende emin ve ikna oldum. Gerçekten seven bir kalp karşılık bulamasa bile başkasını sevemez. Karşılık bulamadığı, ümit kestiği zaman sevmeye devam eden bir kalp. Yoluna devam eden değil. Sonunda İkna'daki gibi ödülünü de alır, kim bilir. İnsanın sevdiğini ödül olarak görmediği bir dünyada bu söylediğimin pek bir kıymeti olmaz zaten biliyorum. Hesaplar kitaplar işte... Hesapların üzerinde bir hesap, kitapların üzerinde bir kitap olduğunu unutmamak ümidiyle, duasıyla... Eyvallah Jane'ciğim.
Evlilik
EvlilikJane Austen · Can Yayınları · 20201,970 okunma
Reklam
83 syf.
9/10 puan verdi
Satranç hastalığına yakalanmak ?
Hikayemiz New York'tan Arjantin'in baş kenti Buenos Aires'e hareket etmekte olan bir geminin içinde geçmektedir. Geminin içinde ender olarak rastlanabilecek Czentovic adında Dünya satranç şampiyonu vardır. Aslen rus asıllı olan Czentovic, tek bir düşünceye saplanmış gibidir o da satranç'tan başkası değildir. hayatında satranç oyunundan başka bir çabası veyahut hobisi yoktur. Aslında köylü ve sıradan olan bu gencin başarılarının aniden böylesine değer kazanmasıyla birlikte Tahtanın üstünde birkaç taşı oraya buraya oynatmakla bütün köyünün odunculuktan kazandığı parayı bir haftada kazanıyor olması kendine güvenini ve kendini beğenmişliğini büyük ölçüde artırmıştır. Geminin güvertesinde ellerini arkasına kavuşturmuş bir şekilde gururlanarak dolaşmaktadır. Kendisiyle satranç oynamak isteyenlere belirli bir ücret karşılığında maçlar yapmakta ve hepsini mutlak bir zaferle kazanmaktadır. Fakat bir gün Czentovic'in kendine güveni fena halde sarsılacaktır. Nazi döneminde hücrede işkence gören birinin içeride yalnızlık ve büyük can sıkıntısı çekmesi üzerine gizlice bir kitap aşırır bu kitap her türlü satranç kurallarının ve stratejilerini içermektedir. günler aylar yıllar boyunca o hücrede sadece bu kitabı sıkılmadan okur, okur ve okur. sonunda kelimenin tam anlamıyla bir satranç hastasına dönüşüverir. Czentovic işte bu adamla karşı karşıya gelecek ve yüzleşecektir. Peki onun bu karşılaşmaya tepkisi ne olacaktır? Hırs, tutku ve heycan gibi birçok duygu ile dans edeceğiniz güzel bir eser.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020239,6bin okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Hastalığın adı müzeyyen, Doktor Hanım
Bitirim İstanbul’un tarihi sokaklarındaymışcasına ve yanınızda Sadri Baba (Sadri ALIŞIK) varmış hissiyle okuyabileceğiniz bir kitap. Kitapta müzeyyen’e olan derin tutku bana bir çok soru üzerine muhakeme etme imkanı sağladı. Kitapta en etkilendiğim kesiti kendi başlığımla beraber alıntı olarak bırakıyorum. ~Olan değil, olana kadar yaşanan tüm öğretilere~ “ -bitse ne olur, bitmese ne?- “
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201446 okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap fuarındaki kadının tavsiyesi üzerine aldım. Aslında tek oturuşta okunacak bir kitap ama işte araya hayat giriyor. Kitap adı belli olmayan bir kadının, kendisinden A. Diye bahsettiği evli bir adamla yaşadığı tutkuyu ve sadece cinsellik üzerine kurulu bu ilişkiyi nasıl bir takıntı haline getirdigini anlatıyor. Adam daha sonra ülke dışına çıktığında kendini yazmaya veren bir kadının günlüğü okuyoruz aslında. Yalın ve güzel bir anlatımı var. Ben beğendim. Sürekli aynı tarzlarını okumaktan sıkıldıysanız keyif alabileceğiniz bir kitap bence. Şimdiden keyifli okumalar:)
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20224,125 okunma
Çocuk zihni kırılgan bir mekanizmadır. Her tutku balmumu üzerine vurulan mühür gibi kendi izini bırakır.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.