Yaşamın ancak mücadeleyle sürdürülebilir olacağını en iyi şekilde aktaran, yeni dünya düzeninin hayatımızda ne gibi büyük kopukluklar ve aksaklıklara sebep olduğunu gösteren çok güzel bir ileti olmuş. Kitapta, özgürlük uğruna çıkılan yolda kendini feda etmenin; ağır bedeller ödemeden halkın yüreğinde kahraman olunmayacağının ve bunun geride bıraktıklarımıza ne gibi etkiler bıraktığının tahlilini gözlemliyoruz. Ve özlemini duyduğumuz özgürlüğün, güneşin, mavinin ne kadar yakınımızdaysa o kadar uzağımızda olduğunu hissediyoruz her sayfada... -Aynı zamanda bize günümüz insan ilişkilerinde kat ettiğimiz ya da eksikliğini duyduğumuz bağların ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor.- Gerek geçmişte gerekse günümüzde işleyen düzen çarklarının dönmek için her zaman kendine bir diş bulduğunu, yoksa da yarattığını öğreten bir kaynak; toplumsal, siyasal anlamda bir rehber niteliliğindedir.
Derdim şu ülke içindeki tüm insanlar eşit haklara sahip değil! Bazıları görmezden gelinken, bazıları sürekli himaye ediliyor! Kimi de sürekli baskı altında tutuluyor.
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin
“Derdim şu: ülke içindeki tüm insanlar eşit haklara sahip değil! Bazıları görmezden gelinirken, bazıları sürekli himaye ediliyor! Kimi de sürekli baskı altında tutuluyor. Oysa yönetimi eleştirenlerin de yandaşlar gibi hak ettikleri mevkilere gelebilmeleri gerekirdi."
Annem, torpilli çocuklar halkın üstün zekalı çocuklarının hakkını yemeğe devam ederlerse, ileride bir gün koca ülke, aptalların yönetiminde kalacak, derdi hep.