Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Çantama yapışmış duruyordum. Aklım kaçmakta olduğu için filan değil, o an yanımda tutunacak sarılacak bir şeyler istiyordum da ondan."
Sayfa 95 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Elma Veremeyen Bir Kiraz Ağacı
"Mucize bir evin yaşlı kedisidir." Diyor Barış Bıçakçı Sinek Isırıklarının Müellifi kitabında. Hayır. Mucize bir evin doğum yapmış kedisidir. Çiçek açmış kaktüsüdür, kışa hazırlanırken bir şehir. Mucize yağmurdan sonra çıkan kanatlı karıncadır. Ki bu çocukluğumun en fantastik varlığıydı. 20li yaşlarımda görmeseydim ilk defa
Reklam
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Esaretinin getirdiği hiçliğin içinde tutunacak bir şeyler bulmak, o hiçliğin içinde kaybolmamak amacıyla bir adamın, Dr. B'nin satrancı bir oyun olmaktan çıkarıp benliğini bütünüyle satranca vermesinden ve tutsaklığı bittikten sonra çıktığı gemi yolculuğunda dünya satranç şampiyonu ile oynadığı oyundan bahsediyor Zweig. Ama bu kitaptaki her karakter de birer piyon aslında. Yani bunun ardında bize hiçliğin kelime karşılığını öyle bir kazıyarak veriyor ki yüzlerce sayfa olmasına rağmen hiçbir doyuruculuğu olmayan kitapları düşününce ben ne okudum dedim bittiğinde. Dışarıdan bakıldığında iki satranç ustası arasındaki büyük çekişmeyi görüyoruz. Ama yazarın olağanüstü psikolojik tahlilleri sizi de o hiçliğin içinde Dr. B ile karanlık bir odada; bir leğen, bir yatak, bir masa, bir koltuk ve bir duvar kağıdı arasında yalnız bırakıyor. "Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız." (Syf. 46) Sonuç olarak Satranç, mutlaka okunması gereken bir öykü. Okuyun ve hiçliği hissedin. Hiçlik hiçbir şey demek değil. Barındırdığı boşluk çok büyük...
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,9bin okunma
Tanrı’dan bağımsız olabiliriz. Dini duygular tüm yitirdiklerimizi telafi edecektir. Ancak telafi edilecek bir kaybımız yok; dini duygular gereksizdir. Gençlik arzuları asla körelmezken niye gençlik arzularının yerini bir şeylerin peşinden koşalım? Bütün eski maskaralıkları sonuna kadar yaşayabiliyorken niye heveslerin yerini alacak bir şeyler
Sayfa 233
Çekip gidenin anısına Bir şeyler yolunda gitmedi Bir akşam çekip gitti bir adam yurdundan Uzunca bir yol vardı önünde Elveda bile demeden çekip gitti bir adam. Canı yana yana gitti Bir kuş misali bilmediği mevsimlere Rüzgarı aldı arkasına Fırtınanın gözünde eridi gitti Sessizce kayboldu karanlıkta Dayanamamıştı artık kırılmış kalbi Atmaktan vazgeçmek istedi Hayalleri vardı ardında Cesareti yoktu artık kalmaya Hayatı bitmişti artık orada Kırmışlardı yüreğini bir bahar akşamında Yola koyulmuştu kasvetli bir karanlıkta Geride kalıp bakanı affedememişti Dayanamamıştı kalbi ucuz ayrılıklara. Onurunu, gururunu geride bırakıp gitmişti. Tutunacak tek bir dalı vardı hayatta Gözünün yaşına bakmadan kırmışlardı. Ağaçlar çiçek açmaz olmuş artık orada Çekip gidenin anısına...
Gerginim, zihnim dağılmış durumda; yanıtlar, nedenler, tutunacak sağlam ve gerçek bir şeyler arıyorum, ama tam bunları bulduğumu ve kendimi kaybetmeden anladığımı düşünürken, hâlâ paramparça, dağınık ve mahvolmuş olduğumu fark ediyorum.
Sayfa 135
721 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.