Türkiye'nin Ruhu...
"* Derda biliyordu. Ölmeseydi Oğuz Atay'ın ne yazacağını. Hatta Günlük'ü okumuş olan herkes biliyordu. Türkiye'nin Ruhu!" "Hah!" dedi Süleyman. "O işte! Türkiye'nin Ruhu! Adı bile güzel! Ama bak, sonra ne oldu? Türkiye'nin ruhu mu kaldı? Sattı Türkiye ruhunu! Hem de yıllar önce sattı. Hem de bir pezevenk gibi sattı! Anlayacağın, bir orospu parasına gitti memleketin ruhu! Oğlum, içsene!" Yine her yeri buruştu Derda'nın. Votkadan yandı, uykudan söndü."
Sayfa 271
21 Aralık (akrostiş)
Yeni ayın ışığıydı önümü aydınlatan İnce uzun bir yolda attığım adımları Renkleri farklıydı her birinin Yeşil , kırmızı ve sarı Mevsimine göre kimi toprağı örtüyordu, kimi tutunduğu dalı İçi sır dolu bir tohumun tekrar tekrar diriliş öyküsüdür bu Bir yağmur damlası okşadı yanağını İçsel bir ses durma büyü diyerek harekete geçirdi onu Rahat ettiği kabuğunu yırtıp göğe doğru seyre daldı Acı vardı elbet, tüketecekti gücünü yararken toprağı Rahat olmuyordu toprak ananın avuçlarından yeşermek Ancak güneşi gördüğünde bulacaktı gerçeğini Lekeliydi baktığında gördükleri Israr ve sabırla yükseldi kendi BEN'ine Kendiyle tekrar buluştu her bir yaprak dökümünde Mustafa ÇİÇEK
Mustafa ÇİÇEK
Reklam
Yumuşakçalardan ve aynı zamanda kabuğu en sert olanlardan. Azarlayışlarında bir babacanlık var: hemcinslerine anlayışlı bir hiddet gösteriyor. Bana dün bir saldırdı sormayın: okuduklarımı bir beğenmeyişi vardı, şaşkınlıktan duyargalarım birbirine girdi. O da bir şey mi? Geçen gün, salona yeni aldığım koltuk takımını öyle bir yerin dibine batırdı ki, kabuğuma öyle bir tekme attı ki; kırılacak sandım. Bereket sağlammış. Aman ne güzel. Aman ne heyecan verici. Sizi de kötüledi mi? Herkes, başsümüklüböceğin nutkunu coşkunlukla alkışlarken, “Sümüklüböcek Postası” için yazdığı o enfes makaleyi göklere çıkarırken, o aldı ayağının altına: şöyle ezdi. Aman ne heyecan verici, aman ne güzel. Öyle bir yerinden tuttu ki, orasından tutulan hiçbir sümüklüböcek kendini kurtaramaz. Aman ne heyecanlı. Hiç aklıma gelmezdi. Aman ne ilginç. Hangisi ilginç? Başsümüklüböceğin makalesi mi, Turgut’un onu tutuşu mu? İkisi de, ikisi de. Ne dedi, ne dedi? Gidip hemen bir kenara yazayım. Sonra unuturum. Hafızamla öyle alay ediyor ki başkası benim yerimde olsa bu kadarına dayanamaz artık. Galiba, içinizde en dayanıklısı benim. Sümüklüahmetkayaböcekturgutgillerin böyle bir temsilci çıkarması ne kadar gurur verici değil mi? Canımıza okuyor. Başka sürüngenlere bakıyorum da, onların familyasında Turgut gibisini göremiyorum. Çok talihliyiz.
Elimi tutmuştu, ben de hiç bırakmasın istemiştim.