Herkes diyarında, muhabbetinde...
Bilmem, bizi ne civara yazmışlar...
Aslında çok güzel çiçek açardık da, yanlış toprağa gömüldük...
Barışı tercih ederim....
Fakat eğer tehlike gelmek zorundaysa, bırakın da benim zamanımda gelsin.
Böylece çocuklarımız barış içinde yaşayabilir ...
Reader Follow Recommendations
Ben , karanlığım...
Gölgeyim...
Gecenin sahibiyim...
Tek başıma, milletimin başına bir şey gelmesini isteyenlerin arasında duruyorum.
Ben, muhafızım....
" Şansıma tükürsem, rüzgar vurur geri bana gelir.
Kimlere güvensem, sırtımdan vurur burnumdan gelir.
Birini de seversem ya beni terk eder ya çeker gider,
Yemezsen büyüyemezsin dedikleri, kazıkmış meğer..."
Zamansız gözlerini ufka dikişin var ya..
Beni benden edişin.
Hesap vermeden,
Sormadan,
Söylemeden sevişin...
Buğulu gözlerinde bakışların beni bırakır gider ya,
Sadece...
Sadece, sen yokken kendime gelişim...
Umulmadık bir yerinde hayatın,
Ciğerlerini söküp atarcasına,
Kalbindekileri haykıracakmış gibi karşımda duruşun..
Ve bir kelime bile etmeden çekip gidişin,
Ve susuşun var ya...
"Denerken damarlarında bir serumu,
Ölmek ayıp olur mu hiç ?
Olmaz..."
"O cepheden bu cepheye atıldık.
Aşk makamında bir türkümüz olmadı.
Bu yüzden, sevdamız gazi, aşkımız şehittir bizim..."
"Vur, şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin,
Sen, öldürüyorken de vururken de güzelsin.."
Yıldız avlarım göğün mavisinde...
Her dem bakışlarına, gözlerinin deryasında,
Pusu duran ellerimi sana tuzaklarım.
Her tetik düşürdüğünde gözlerin, ölüme az kalırım..
Yalnız gördü ya, gelir bende kalır yalnızlık, uzar geceler..
Ankara'ya yağmur yağar, karla karışık..
Karı avuçlar, düşen yağmur damlalarını alırım koynuma,
Ot koyarım baş ucuma..
Anlarım...
Yine yangın yine hasret,
Yıkanan Ankara'dan düşen payıma..
Bir de, yüzünün giderkenki ıslaklığı...
Bir şarkı, ne kadar dinlenebilirse o kadar dinledim işte..
Hiç bitmesin isterken, tekrar tekrar başa sararak....
Sen söyle Neşet Baba...
- Yolumuzu Gönül Dağı'na düşürenler mi yoksa yazımızı kışa çevirenler mi utansın ?