Vatikan'ı çok iyi tanımıyoruz. Çok sinsi ve sessiz duruyor fakat kaosun baş mimarlarından biri de Vatikan idi. Kimsenin bilmediği kendine ait özel bir ''İstihbarat ağı'' vardı. Dünyada güçlü medyası olan sayılı güçlerdendi. Doğrudan ve dolaylı olarak sahibi olduğu ve yönlendirdiği günlük, haftalık ve aylık 200'den fazla gazete ve dergi, 154 radyo istasyonu ve emisyonu, 49 tv kanalı ve kablolu yayını bulunmaktaydı. Bu yayınlar 24 saat süreyle bütün dünyayı bir ağ gibi sarmaktaydı. Vatikan, dünyanın önde gelen birçok şirketine hissedardı. Çeşitli ülkelerde sayısız gayrimenkulü vardı. Bir çok bankanın da ortağıydı.
Sayfa 48 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Önemli olan çok kitap okumaktan ziyade verimli okumak ,okuyan insana dönüşmek hayatın bir parçası yapmak. Yorulunca bir kitap alayım , çantama bir kitap atayım, bebeği sallarken elime telefon değil de bir kitap alayım her an her yerde okumayı bir alışkanlığa dönüştürmek. Akşam ritüeli yapmak, okumayı TV izlemek kadar normalleştirmek. Boş zamanım yok diyen herkesin elinde abur cubur kaç dizi bitirebildiğini tahmin edersiniz. Gerçekten okumak istiyorsanız okursunuz. Kitap ile kalın.
Reklam
Empati
Başkalarının ne düşündüğünü ve ne hissettiğini fark edip yansıtabilme becerimizi öyle hafife alıyoruz ki bunun aslında ne kadar ilginç bir beceri olduğunu unutabiliyoruz. Başkalarının neler yaptığına yönelik bu yoğun ilgi, türümüzün karakteristik özelliklerinden biri diyebiliriz. Konuşurken, dedikodu yaparken, entrikalar çevirirken ve derin düşüncelere dalarken sıklıkla yaptığımız şey bu. Bu durum ayrıca TV dizilerine ve magazine düşkün olmamızı, aşk ve polisiye-gerilim romanlarının çok satmasını da açıklığa kavuşturmuş oluyor. Başkalarının davranışları, gözlerimizi kamaştırıyor.
Sayfa 12
Medyanın derdi dergilerini, gazetelerini, tv programlarını satmak. Çağdaş yazarın derdi, kendini.
Gündüz Vassaf : T24
Yeri gelmişken Yaşar Kemal Nobel'den değerlidir...
Zeki Demirkubuz TV'ye konukmuş tt olmuş, birkaç arkadaş mesaj attı izledin mi falan, yok izlemedim ancak şunu söyleyebilirim; benim için (bir izleyici olarak) Zeki Demirkubuz gerçektir, tarzı belirgindir, perdeye yansıttığı hissi sıcak buluyorum ve seviyorum. Nuri Bilge Ceylan ve ürettiği işin Cannes'da ortaya koyduğu performans, Orhan Pamuk'un Nobel alması kadar yankılıdır ancak "yine benim için" mesela Yaşar Kemal ismi tek başına Nobel'den değerlidir. Yani sinemada NBC ve edebiyatta Pamuk gibi isimlerin kıymetli üretimleri dün de bugün de bana geçmiyor, tatmin etmiyor. Şununla da bağlayayım; eğer konu auteur yönetmen sinemasıysa düşünceme kimse katılmayabilir ama "yine elbette benim için" Yavuz Turgul varken diğer iki değerli isim henüz önde de değiller, öncelikli de değiller. Her şeye rağmen ve her şeyle beraber sonuna kadar yaşasın sanat, yaşasın üreten insanlar diyorum, daha gidilecek çok yer, çekilecek çok film ve yazılacak çok eser var; spoiler da şudur; "gerçek" konusunda zamanlaması en doğru olan eser her zaman ölümsüzdür ve tüm en'lerin sahibidir, anlayana...
Serhat Kaya
Serhat Kaya
Mon., Jan. 12 Everybody’s looking really bad at school. Claire, Adi, and me couldn’t even be arsed to bitch about anyone. And that’s when you know it’s bad. We had a totally weird assembly in the main hall. All the teachers were lined up around the edges and had so been told to look positive. You could see it was killing them, specially the
Reklam
23 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Kimler ağlar?
KİMLER AĞLAR? GÜLİN KUTAR NEMUTLU ÇİZER: AYSUN NEŞELİ Herkese Merhabalar benim canım dostlarım. Hazır güzel kalpli Cemremiz ile başlamışken; serilerimize devam edelim. Çünkü Sizleri, oğlu gibi Bir Cemre bağımlısı yapacağım. Bu küçük ama yüreği bir o kadar da büyük kızımızı sizlerde çok seveceksiniz. Bu serüvenimizde; Cemre arkadaşları ile buluşup oynamak istemektedir. Annesinden bunun için müsaade alır ve arkadaşları Uygar ve Kumru yu arar. Buluşmak için parka giderler. Belirli bir süre oynarlar. Hatta Uygar’ın bulduğu yavru kediyi bile severler. Sonra Uygar oyun esnasında dizinden yaralanır. Eh çocuk sonuçta. Kan görünce kim ağlamaz? Uygar da canı yandığı için epey bir göz yaşı döker. Ardından Cemre arkadaşına yardımcı olmak ister. Eve gitmek isterler. Tam da bu Esnada Kumru yanlarına gelir ve arkadaşı Uygar’a ne çok ağladığından, erkeklerin almasının hoş olmadığından bahseder. Cemre ve Uygar buna oldukça şaşırır. Neden Erkekler ağlamaz ki? Bunu arkadaşları Kumruya sorunca, kumru da televizyonlardan duyduğunu söyler. Bu durum Cemre’nin dikkatini çeker ve annesine olanı biteni anlatır. Annesinin mükemmel yaklaşımı sayesinde, Cemre durumu güzel bir şekilde anlamıştır. İzlediğimiz dünya kadar dizileri, çocuklarımızla birlikte izliyoruz. Ancak akıllı işaretlere dikkat dahi etmiyoruz. Sakin bizim zamanımızda var mıydı klişelerine girmeyin. Bizler nasıl ki annelerimizin günlerinde yapılan dedikoduları unutmadıysak, onlarda tv de gördüklerini unutmuyorlar. Taze hafızaları, olayı anında bilinç altına yerleştiriyor. Sevgilerimle…
Kimler Ağlar?
Kimler Ağlar?Gülin Kutar Nemutlu · Librum Çocuk · 202311 okunma
Biz yozlaşmıyoruz biz zaten yozlaşmış bir ülkeyiz 1970'lerde TV'lerin çoğu ahlaktan yoksun içeriklerini komedi , romantizm kisvesi altında bilinç altına aşılamaları ile başladı. Şuan ki konumumuza baktığımız zaman ahlaki duygulardan yoksun başkasının zor durumundan çıkar sağlayacak kadar bencil ve vicdansız bir toplum olduk. Deprem olur kiralar artar gıda fiyatları iki katına çıkar neden çünkü depremzede o evi tutmak zorunda o gıdayı almaya mecbur. Deprem oldu 50 bin kişi öldü o durumda yağmacılara bile tanık olduk göçük altında kalan kadının kolunu kesip bilezigini çalmaya çalışanları gördük.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.