Din de, devrim de acılar ve ıztıraplar içinde doğar. İkisi de refah ve konfor içinde yok olup gider.
Gerçekten devam eden sırf onların gerçekleşmesi çabasıdır.
Onların gerçekleşmesi ise, aynı zamanda ölümleri demektir.
Din de, devrim de gerçekleşirken, kendini boğacak kurumlarını, statükolarını doğururlar.
Devrim yalan söylemeye ve kendi kendine ihanet etmeğe başladıktan sonra statükolaşmış sahte dinle ortak bir dil kullanmaya başlar.