İstanbul'un Altunizade semtindeki futbol sahasında, yazarlar ve tiyatrocuların çoğunlukta olduğu sanatçılar, toplanır, maç yaparlar. Böyle bir maç öncesinde Cemal Süreya, yeni bir yayınevi kuran Memet Fuat'ı düelloya davet eder.
Düello dediysek, ortada kılıç ya da tabanca değil, futbol topu vardır, Memet Fuat kaleye geçecek, Cemal Süreya üç penaltı atacaktır. Penaltıların üçü de gol olursa, Memet Fuat, Cemal Süreya'nın şairliğine çok güvendiği ve inandığı bir arkadaşının ilk şiir kitabını basacaktır.
Memet Fuat hiç düşünmeden geçer kaleye. Cemal Süreya'nın hiç değilse bir penaltısını kurtaracağından emindir. Üçüncü penaltı da gol olunca ertesi gün Cemal Süreya
Memet Fuat'in yayınevine getirir arkadaşının şiir dosyasını. Ne var ki, kaleciliğine güvenen Memet Fuat o kitabı basmaz.
Bu olaydan sonra, 1968 yılında başka bir yayınevinden çıkan ve edebiyatımızın en çok baskı yapan şiir kitaplarından biri olan, şair Ahmed Arif'in kitabının kapağında adını
okuruz: Hasretinden Prangalar Eskittim.