Ucube Anayasa!!!
Ne var ki laik devlet, her doğan Türk vatandaşını resmen müslüman diye tescil ederken, Türk Ceza Yasası ile de onun müslümanca yaşamasına çeşitli hukukî engellerle mani olmayı ve devleti, "İrtica" olarak nitelediği İslâm'ı akımlara karşı koruyup kollamayı da bir görev saymaktadır.
Kör dövüşleri
Son anayasa değişiklikleri ile birlikte belli ki bildiğimiz cumhuriyet bitti. Son yıllardaki gözaltılar, tutuklamalar ise bilmediğimiz bir yenisinin kurulmakta olduğunun habercisi. İkisi arasında kalmış bizim gibi bi-namazlar ise şaşkın; yıkan kim, yıkılan kim, yeni düzeni kuran kim, anlayamıyoruz haliyle. nin, Hep yıkıcılıkla suçlanmış eski cumhuriyetin yurttaşlarıbir sabah kalktıklarında eskiyi muhafaza etmek için yenisini kuranlara darbe yapmak iddiasıyla kendilerini hâkim karşısında bulması kadar garip bir durum bu. Demek ki onlar, artık muhafazakârdılar.
Reklam
144 syf.
9/10 puan verdi
Kırık Dökük Virane ve Kendine Bile Faydası Olmayan Sistem(.)
Üstad Dilipak biraz yumuşatarak anlatmış cumhuriyet demokrasi ve laiklik terimlerini özellikle de bu ülkenin kuruluşundan itibaren 23 kafasının ki tek başına diktatörlük kurmuş ülkeyi hiçbir zaman çoğulculuğa götürmeden 15 sene boyunca istediği gibi yönetmiştir.( Aaa ABD'de de gazeteler diktatör demiş, hiç diktatör denilir mi!! ülkeyi kurtardı
Anayasa ve Demokrasi
Anayasa ve DemokrasiAbdurrahman Dilipak · Emre Yayınları · 19946 okunma
Türk milleti, 1923'te Mars'tan Anadolu'ya gelmedi. Bin se­nedir bu coğrafyada varlık mücadelesi veren, devletler kurmuş bir millettir. Bu kadar Türk'le sorunu olan kişilerin, neden bu ucube anayasa değişikliği gündeme gelince "Türk" dediklerini vatandaşlar takdir etmelidir.
Mesela 'vergiler' (ideal anlamıyla) ortak ve eşittir. AKP iktidarı hepimizin vergisini alıyor ancak 'eleştiriye' (sorgulama, denetleme, soruşturma) gelince sıra, eleştiriyi yapanlara "Onlar" diyor. Yani Hayrettin Karaman, vergisini veren insanları, şayet eleştiriyorlarsa "Yıkıcı" olarak tanımlıyor! Toplumu 'bizden-ondan' diye ikiye ayırınca da rahat ediyorlar! Ve "Biz" dedikleri eleştirilmez, dokunulmaz oluveriyor! Bizler vergilerimizi veriyoruz ama onların gözünde bu toplumda yaşamıyoruz! Bu 'ayrım', tarihten bugüne hiç bir topluluğun kaldıramayacağı kadar sert bir ayrıştırma, köleleştirme, insan yerine koymamaktır! Demek ki 'topluluğu' bir arada tutacak adaletiniz' yok! Bir adalet var ama sizi kolluyor. "Onlar" deyip 'yıkıcı' kategorisine koyduklarınıza adalet de hukuk da yok! Çünkü 'onlar' yıkıcıymış! Peki, yıkıcı' olduğumuza kim karar verir? Kendini fetva makamında gören, kendini ulema-âlim gören biri. Modern anayasal düzeni, kendince fikhi hükümleriyle şeri devlet düzenine dönüştürmeye çalışan birileri! Geneli ve herkesi vehepimizi ve bu topraklar üzerinde yaşayanları ve Anayasa'ya bağlı bütün yurttaşları aynı yasalar çerçevesinde bir görmeyen ucube çağdışı insanlar ülkemizi yönetiyor!
Sayfa 109
16 Nisan 2017 halk oylamasına kadar 1961 ve 1982 anayasalarında parlamenter sistem ve kuvvetler ayrılığı ilkesi korundu, geliştirilmesine çalışıldı. Bu tarihten itibaren Evrensel Anayasa Hukuku ilkeleri dışında “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adını taşıyan bir ucube sistemle yönetiliyoruz.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.