Beni bir gün unutacaksan, bir gün gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.
Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nevinden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin kudsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadirde otuz bin olduğu gibi bu Leyle-i Beratta her bir amel-i salihin ve her bir harf-i Kur'an'ın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur'an'la ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır.
"Kaç yaşındayım bilmiyorum,
Kaç yaşındaysam milyonlarca kez daha fazla yorgunum.
Kaç yaşında olursam olayım, kalbi kırılmış bir kız çocuğuyum.
Hiçbir mutluluk, acım kadar samimi ve devamlı olamıyor.
Ki avutmuyor beni, hiç kimsenin sevgisi..."
"Bunalıma girerim, intiharcıl olurum, ama bu yalnızlık çekmekle aynı şey değil. Yalnızlık çekmek birine ihtiyaç duymak demek. Ben ihtiyaç duymuyordum.Tek istediğim beni boğmamalarıydı."
-Charles Bukowski