“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden
Anlatılan bizim hikayemiz...
Gözlerinin çevresinde sevgi kırışıklıkları olan adam yazdı. Çizimlerine yansıyan , kalemine yansıyan dolu dopdolu bir kalpten çıkan en temiz duygular. Odamdaki kelebekte rüya ile gerçek çizgisi şeffaflaşıyor. Dut ağacının altında yaşanılan gerçekler hisler ve çiçekler ve ufuk çizgisi. Yaşanan talihsizlikler buna rağmen ay ışığında umut ve gerçek sevgi mücadelesi. Balıklar domuzlar da ironi ve mizah iç içe. Hissedilen duygular gerçek, çok gerçek. Ufuk çizgisinde saklı, olmaz denenler ve iyi ki oldular. Çoğalan güzellikler, yaşanan şükürler... Öyle değerli ki şahit olmak bir kalbin dokunuşuna, hissedilen sımsıcak duygulara. Her gün doğumunda ve gün batımında uzakta ama yanında -yakında, kalbi gibi- olduğunu bilmek hissetmek. Tertemiz havayı içine çekmek gibi yüreğin dolması güzelliklerle. Benim iyikim. Adanmış bir eserin muhatabı olmak; değerli, derin ve çok özel. İlkim, sevgilim,
Aslında hepimizin bir hikayesi vardır...Bazen hüzünlü, bazen sevinçli, bazen de acıklı hikayeler...Doğa ve insan ayrılmaz bir ikili...Bazen bir dut ağacında, bazen bir kelebekte, bazen bir kardelen çiçeğinde, bazen de bir ufuk çizgisinde hikayemizi buluruz...Belki de sizin hikayeniz bu kitapdadır kim bilir... 9 ayrı hikaye ve bir kitap...Umut
Makyajsızdır bu güzel çehreler
Yüzlerini sen pudrasız bırakma Allahım
Ya kaldır şu FaceSwaplarını
Ya fondotensiz bırakma Allahım..
Toplanın ey Goriot Baba’nın kızları,siz de Laios’un şişikliği kollarına vurmuş dar t-shirtlü oğulları.Bu kitap size inmiş İncil’dir.Gelin okuyun,topluca okuyun ve resmini instagrama Brazil Santos’la beraber atmayı
Herkesin paylaşımına saygı duyduğumu belirterek;
Sizi Instagram’dan takip edebilirim. Eğer ki kına, düğün, tatil gibi özel fotoğraflarınızı görmek isteseydim.
Sizi Facebook’tan takip edebilirim. Eğer ki Recep İvedik mi Kemal Sunal mı gibi saçma bir anket cevaplayacak olsaydım. Ve Facebook’taki diğer saçmalıkları için de.
Sizi Twitter’dan takip edebilirim. Eğer ki üçüncü sınıf siyasi analizlerinizi okuyacak olsaydım.
Ben buradan takip etmeyi istedim ki güzel yorumlarınızı, ilgi çekici alıntılarınızı, edebiyatla ilgili fayda sağlayacak, katkı yapacak, ufuk açacak paylaşımlarınızı görmek istedim.
Lakin son dönemde akışta karşıma çıkan, burada olmaması gereken birçok paylaşım artık yormaya başladı.
Bu tür paylaşımlarda bulunan, bu paylaşımları beğeni ve yorumlarıyla sayfama düşüren herkesi takipten çıkarıyorum.
Bu sayfayı amacı dışında kullananlar lütfen takipleşmeyelim.
İyi günler, keyifli okumalar.
"Kimim ben? Hayatını, Türk irfanına adayan, münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi" Cemil Meriç Jurnal
Kitabın ilk bölümünde bizi karşılayan Entelektüel Bir Otobiyografi bölümü bu sözle başlıyor. Bir fikir adamının kendini adadığı şeye, sözü ile kitaptan önce biz okurlar bilgilendiriliyoruz.
"Bu sayfalarda, hayatımın bütünü yani
Hiç görünmez olmayı istediniz mi? Ya da şöyle sorayım istemeyenler neden istemedi? Görünmez olsaydınız başınıza neler gelirdi diye illa ki düşünmüşsünüzdür. Tarih boyunca herkes düşünmüş merak etmeyin. H.G. Wells’in Görünmez Adam kitabı 1897 yılında yayınlanmış ve o zamanlardaki insanlar için çok ufuk açıcı olmuş bu kesin evet ama görünmezlik