Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Ufuk
Ufuk
@ufukd
İki kapılı bir handa yolcuyum.
142 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Dünyanın en bilinen aşk hikayesini okuyup bitirdiğim anda dilimden dökülen sözler ''Ah Romeo vah Juliet'' oldu. Kurgusu gayet başarılı ve bir o kadar da acıklı olan tiyatro türünde yazılmış bu eser okunmaya değer diye düşünüyorum. Shakespeare eserini öyle yazmış ki sanki gözümün önünde canlandı karakterler ve olaylar. Hikayeyi az çok biliyorsam da kitabı okuduğum için mutluyum. Bilirsiniz aşk hikayeleri hemen her zaman kavuşamama üzerine kurulu gibidir, hikayeler hep mutsuz bir sonla biter. Bununla beraber hikayeden çıkarım yapmak ve mesajı doğru algılamak önemlidir. İyi okumalar.
Öncelikle belirtmek isterim ki şiir kitabının başlangıcında şiire dair olan yazı gayet hoştu. Şairin naat türündeki Yağmur isimli şiiri kitabın ilk ve en güzel şiiri olarak yer alıyor.
Canlı olarak şairden Yağmur şiirini yazmak için günlerce odasında bir nevi inzivaya çekiliş hikayesini dinleyince şiire daha dikkatli inceleme yapmak gerektiğini düşünmüştüm. Şairin bir çok şiirini barındıran eserin son kısmında Yağmur şiirine ilişkin şekil ve esas yönünden yapılan değerlendirmeler yer alıyor. Şairin şiiriyle ne anlatmak istediğini anlamak noktasında faydalı olabileceğini düşünüyorum. Ben çok faydasını gördüm diyebilirim. Ayrıca kitabın içerisinde altı adet kartpostalın olması nostaljik bir havaya sokuyor insanı. Şiir severler için tavsiye ederim. İyi okumalar...
Yazarın dilimize Genç Werther'in Acıları yahut Genç Werther'in Istırapları olarak çevrilen bu eserini üslup ve içerik yönünden beğendim. Romantik tarzda eserleri olan yazarın okuduğum ilk kitabı olan bu eserini yazar aslında kendi yaşadığı aşkın kendi üzerinde etkilerini azaltmak amaçlı yazmış. Ayrıca benzer durumda olan arkadaşından
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,4bin okunma
Okur Takip Önerileri
Dosto
İnsancıklar Dostoyevski tarafından kaleme alınan döneminde eleştirmenlerin beğendiği ve övdüğü bir esermiş. Makar Alekseyeviç ve Varvara Alekseyevna arasındaki mektuplaşmadan oluşan eser yoksul insanların günlük hayatları hakkında pek çok acıklı kesit içeriyor. Özellikle Varvara tarafından kaleme alınan günlük tarzındaki yazıda gerçekleşen genç adamın ölümü derin ve sarsıcıydı. Yine yaşlı Gorşkov'un ölümü de etkili bir şekilde anlatılıyor. Yazarın ilk eserlerinden biri de olsa eserin edebi kalitesi yüksekti. Tavsiye ederim. Mektup tarzında okumuş olduğum eserler içerisinde en okunası kitaptı diyebilirim. İyi okumalar.
Okul dönemi tarih derslerinde son konular olması sebebiyle anlatılmayan ya da yüzeysel anlatılan yakın tarih konusunda bilgi sahibi olmak istediğim için eseri okudum.
Kitap 1800 ile 2012 yılları arasındaki tarihi ve siyasi süreci ana hatlarıyla anlatıyor. Tarih konusunda temel manada bilgi sahibi olmak isteyen varsa kitabı okumaları faydalı olacaktır.
Daha önce benzer bir kitap okumamıştım. Bu nedenle kitabı tahlil etmek benim için zor, yanlış veya hatalı bir yönlendirme yapmak istemem. Eseri yazıldığı süreçle birlikte değerlendirme yapmak daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Zira eser 2012 yılı Nisan ayında yazılmış. Söz konusu eserin yazıldığı sürecin akabinde yaşanan büyük tarihi olaylar tarihi farklı bir istikamete yöneltmiş görünüyor. Kitapta yazan bir kısım hususlar günümüzde kabul gören tarihi ve siyasi kabul ve anlayışla uyuşmuyor.
Kitap ülkemizin kısa - devletler için kısa olarak kabul edilen- tarihi hakkında biraz olsun bilgi sahibi olmak isteyen kişiler için yararlı olabilir. Dilerim ki bu tarz kitaplar okuyarak tarihi bilgi, bilinç ve fikir sahibi olmak mümkün olur. İyi okumalar...
Kendi sesini bulamamış bir yol işçisinin hikayesinden adını alan eser beş hikayeden oluşuyor. Ses, köpek, sıcak su, mehtaplı bir gece ve Köstence güzellik kraliçesi isimli hikayeler arasında en etkileyici olanı mehtaplı bir gece hikayesiydi. Bolca betimleme olan hikayeler edebi anlamda başarılıydı. Hikayeler genel olarak acıklı ve dramatik ögeler içeriyor. Ezilen, horlanan, toplumun dışına itilen insanların hayatlarına temas eden hikayeler vardı. Yazarın daha önce okuduğum eserlerinde gördüğüm toplumcu gerçekçi bakış açısı bu eserinde de göze çarpıyor. Tavsiye ederim, iyi okumalar.
hayaller hayatlar be Ahmet Cemil
Halit Ziya Uşaklıgil...
Türk Edebiyatının köşe taşlarından biri.
Aşkı Memnu, Nemide, Sefile, Kırık Hayatlar adlı eserlerin müellifi.
Mai ve Siyah eseri kendisi için çok şey ifade ediyor. Bunu eseri için sarf ettiği sözlerden anlıyorum. Zira yazara göre bu eser kendi hayal ve emelleri ile hüsran ve elemlerinin bir toplamı.
Eseri her ne kadar 38 günde okumuş isem de aslında birkaç gün içinde okunabilecek bir eser.
Şairlik, şöhret hayalleri ile dikkat çeken kahraman Ahmet Cemil etrafında gelişen bir olaylar silsilesini konu alan eser bir yıl kadar bir süreci anlatıyor. Başlıca kahramanları Ahmed Cemil, Lamia, İkbal, Ahmet Şekib, Raci olan yüz yirmi yıl önce İstanbul çevresinde geçen eseri okuma zevki üst düzeydeydi.
Eserin son kısmında yer alan sonsöz kısmını eseri okuduktan sonra okumanız hem okuma zevkini korumanızı hem de eseri daha iyi tahlil etmenizi sağlayacaktır.
Özellikle roman türünde bir edebi eser okumak istiyorsanız Mai ve Siyah'ı okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar.
Yedi güzel adamdan biri ve İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu olan Nuri Pakdil'in Biat kitabını okudum. 100 sayfa kadar olan bu ince kitap bazen çok akıcı ve açık geldi. Bazen ise bazı yazıları okurken yazar burada ne demek istemiş diye düşündüm. Zira bazı yazılar aşırı semboller içeriyordu.
Yazar temel bağlamda batıcı ve marksist eğilimi tenkit ediyordu. Yerli düşüncenin savunucusu olan yazar düşüncesine ilişkin pek çok açıklama yapıyor. Bu hususta yazar edebiyatın önemini vurguluyor.
Okumak yahut okumamak size kalmış. İyi okumalar dilerim.
Golding, yaşları 6 ile 12 arasında değişen bir grup çocuk üzerinden siyasi iktidar üzerine belki de bir ansiklopedi ile anlatılabilecek şeyi anlatmış. Yazar karizmatik iktidar, demokratik iktidar, geleneksel iktidar kavramlarını hikayeleştirip anlatayım demiş de yazmış sanki. Romanın sonuna doğru daha sürükleyici olduğunu söyleyebilirim. Temelde Ralph ile Jack arasında geçen iktidar mücadelesi hayat mücadelesine dönüşüyor.
Kitabın sosyolojik olarak da önemli tahliller içerdiği gerçek. Mesela ne kadar kafanı iyi iletirsen işlet eğer fiziksel olarak iyi değilsen güçsüz kalabilirsin. Yahut ne kadar güçlü isen o kadar iktidar sahibi olman kolay olur. Yönetilenler çok zaman ekonomik düşünerek hareket ederler ve güçlünün yanında yer almayı daha güvenli bulurlar.
Osmanlı bakiyesi olan Üsküp doğumlu şairimiz Yahya Kemal Beyatlı'dan şiirler içeren bu eser ismiyle müsemma bir şekilde bizden izler taşıyor.
Şairimizin şiirlerinde rindlik, ufuk, aşk, musiki, İstanbul geniş yer tutuyor.
Üslup olarak aruz ölçüsünde ahenkli ve uyumlu olan şiirler anlam olarak da gayet başarılıydı.
'' Hayalin Derinlikleri''ne doğru
Felibeli Ahmet Hilmi kitaptaki baş karakter Raci gibi hayatı yolculuklar içinde geçmiş bir fikir adamı. Yazar yazıları nedeniyle birçok kez sürgün edilmiş. Belki de bu sürgün günlerinde yaptığı gözlemleri eserini oluşturma sürecinde etkili olmuştur, kim bilir? Gerçi şöyle de bir durum var. Bu eser toplu şekilde oluşturulan bir eser değil. Çeşitli gazetelerde (Necat, Hikmet gazeteleri gibi) bazen haftalık bazen günlük olarak neşredilen parçalardan oluşuyor.
Maddi anlamda kitap 4 ayrı başlık altında düzenlenmiş. Sırasıyla Raci'nin hatıratı, Manisa tımarhanesi, yeni bir hayaller dizisi ve ek isimli ana başlıklar var.
Kahramanımız Raci arkadaş olduğu Aynalı Baba'nın yardımı ile kendinden geçerek manevi birtakım seyahatlere çıkıyor. Rüya mı hayal mi yoksa başka bir şey mi bilinmez bu yolculuklar esnasında yaşamış olduğu maceralar bir nevi dinler hakkında bir miktar bilgi sahibi olmanızı sağlıyor.
Kitabın içerisinde yer alan şiirler, hikmetli ve felsefi sözler insanı düşünmeye sevk ediyor. Fazlasıyla sürükleyici olan eser, faydalı olduğunu düşündüğüm bilgi ve tavsiyeler veriyor. Okuduğum için hiç pişman olmadığım ender kitaplar arasında yer alıyor. Vakit olursa yine okumak istiyorum.
Böyle kitaplar okunmalı...
İzdihamın 50. sayısını üç dört gün içinde okudum. Aslında bu kadar hızlı okumayı istemezdim. Fakat yazılar daha önceki okuduğum sayılara nazaran başarılı değildi. Belki daha başarılı bir yazı vardır diye okudum, okudum. Böylece önümüzdeki sayıya kadar beklemem gerekiyor ama beklerim.
En beğendiğim yazılar Robin hood ve Anna Karanina ile ilgili olan yazılardı. Dikkate değer yine birçok yazı, şiir var. İlginç konular ve dergilerde pek sık karşılaşma şansınız olmayan birkaç husus mevcut.
İyi okumalar herkese..
Hüseyin Hilmi Işık tarafından yazılan ve hakikat kitabevi tarafından da neşredilen bu ince kitabı okudum. Kitap temelde üç kısımdan oluşuyor.
İlk kısımda İngiliz casusu olan Hempher isimli şahsın anıları, ikinci kısımda İngilizlerin İslam düşmanlığı başlığı altında İngilizlerin sömürü sistemi, tarihi ve Osmanlı Devleti üzerindeki etkileri, üçüncü
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam DüşmanlığıM. Sıddık Gümüş · Hakikat Kitabevi · 20092,053 okunma
Hamlet uzun zamandır okumak istediğim bir tiyatro eseriydi. Hayatımda ilk defa bir tiyatro eseri okudum. Edebi açıdan gayet doyurucu olan bir eserdi.
Öncelikle bu eseri okumak isteyenlere kitabın son kısmında yer alan çevirenin sözü ile Shakespeare ve Hamlet üstüne notları okuyup daha sonra esere başlamalarını tavsiye ediyorum. Zira ben bu kısımları okumakla, yazar ve eser hakkında edindiğim bilgilerle, eseri daha iyi tahlil edebildim diye düşünüyorum. Ancak yine de spoiler içeren kısmı olduğu için tercih sizin.
Hikayenin kahramanı Hamlet başta olmak üzere tüm karakterler sanki günlük hayatta karşılaştığım insanlar gibi kanlı canlı karşımda gibiydi. Eski kuzey masalları, Danimarka tarihi ve trajik hikayelerden esinlenerek yazıldığı düşünülen eserin olay örgüsü gerçekten çok sağlamdı.
Shakespeare karakterlerine özgü olduğu söylenen uzun tiratlar genel olarak özgün ve pastoral olduğu için sıkıcı değildi.
Burada Shakespeare için de bir parantez açmak istiyorum. Zira İngiliz dilinin en bilinen bu büyük sanatçısının kimliği ile ilgili belirsizlik olduğunu bilmiyordum.
Hikayeyi az çok herkes biliyordur, bilmiyorsa da okuma zevkini azaltmama adına bundan bahsetmiyorum.
Tavsiye ederim. İyi okumalar dilerim.
Daha önce birkaç siyer türü eser okumuştum. Bu eserler daha çok didaktik yönü ağır basan, bilindik tarzda eserlerdi. Ancak bülbülün kırk şarkısı tanıtım bülteninde de belirtildiği gibi roman tadında bir siyermiş. Bu yönüyle en beğendiğim siyer türü eser konumunda bulunuyor.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(s.a.v.) 'in atalarından yaşamının sonuna kadar olan kısmı bu kadar güzel hikayeleştiren, ara ara sahabelerin hayatları üzerinde durarak kıssadan hisse çıkartmaya teşvik eden, İslam tarihi açısından önemli sayılabilecek pek çok tarihi anı öncesi sonrası ve içinde bulunulan anın duygu durumunu yansıtarak adeta o anı bire bir okura yaşatan bir eserden bahsediyoruz. Yazarın sadece hikayeyi bir bülbülün (sıradan bir bülbül değil tabi ki) gözünden anlatması bile çok ince, çok nahif ve orijinal değil mi? Sonuçta az veya çok hemen hepimiz bu konu hakkında bilgi sahibiyizdir. Bu konuda yazılacak eser çoğu zaman tekrar ve benzerlik ihtiva edeceği için bir nebze okuma zevkini düşürebilir. Ancak yazar okuru hikayeye çekme adına başarılı işler yapmış ve kitap sürükleyici ve okunması zevkli hale gelmiş.
Kitap içerisinde ayetler, hadisler, kıssalar dini anlamda bilgilerimi tazeleme, kendimi gözden geçirme ve yeni bilgiler öğrenme yolunda yardımcı oldular.
Hatalarımızdan ders almak, sahip olduğumuz nimetlere şükretmek ve yaşamımıza daha çok anlam katmak için tekrar tekrar siyer okuması yapılabilir. Daha doğrusu ben yapmaya çalışacağım.
İnceleme anlamında söyleyebileceklerim bunlar.
Çok şükür İskender Pala okuyup da pişman olmadım şu ana kadar. Keyifli okumalar
