Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bencilleştik, körleştik hatta bazen görmek istemedik. Ezilen, sömürülen halkların sesini duymaz, aç ve yoksul insanların acısını hissetmez, hiç uğruna verilen savaşlarda hayatını kaybeden insanları görmez olduk. Bu vurdumduymaz düzenimizde artık hiçbir zafer tam anlamıyla bizim zaferimiz değil.
"Kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum." Deniz Gezmiş "Biz halkımızın kurtuluşu ve bağımsızlık mücadelesi uğruna şerefimizle öleceğiz." Yusuf Aslan "Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım: Hüseyin inan
Reklam
"Hayatım boyunca tüm gücümü ortaya koyarak elde ettiğim başarı fikri güzeldi; ama sonraları şunu fark ettim, Aristo'nun sözünü ettiği mutluluk, bir ömrün son anı uğruna tüm yaşamımızı ipotek etmekten farksız değildi. Son anlarımızda bir kereliğine mutlu olmak adına tüm hayatımızı çabalayarak, perperişan geçirmemiz gerektiği anlamına geliyordu. Böyle düşününce mutluluk denen şey korkunç bir hal aldı. Tüm hayatımı tek bir başarıya adamanın son derece beyhude olacağını hissettim. Dolayısıyla artık mutluluğun değil, mutluluk hissiyatının peşinde giderek yaşamaya karar verdim."
Sayfa 186 - Athica YayınlarıKitabı okudu
Dünyanın peşinden, dört nala koşarsın Ne olacak, nasıl olacak diyerek yaşarsın Oysa meçhule giden bir yoldasın Cenab-ı Hak uğruna yaşamalısın Bir de bakmışsın ki mezardasın
Şüphesiz şer ve fesat, insanın ilimle, araştırmayla ve gayretle iradesini boyun eğdirdiği bu güçlerin arkasında duramaz; ancak çabası ve mücadelesi uğruna büyüyen ve ilerleyen inkârcı medeniyette gizlenir. Radyo tek başına bir şer değildir; fakat şer, onu, sapkınlıkları yaymak, ahlakı bozmak, ciddiyetten uzak söylentileri ve kadınsılığı yaymak için bir araç hâline getiren medeniyetin ruhundadır. Aynı şekilde uçak tek başına bir fesat değildir; ancak fesat, iman edenlere ateş atarak ve onları imha ederek, adeta onu İblis'in emrine verilmiş bir alet hâline getiren medeniyetin ruhunda gizlidir. Sinema, bünyesinde kötü medeniyet ruhunun hâkim olmadığı, fesadın, günahın ve sapkınlığın yayılmasının vatanı hâline getirilmediği takdirde bir ahlak düşmanı değildir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
Savaşmak için nedenler buluyoruz çünkü tek bildiğimiz şey savaşmak, üstelik bu savaşlar bizi barışa ulaştıracak kahramanlıklarmış gibi davranıyoruz, oysa savaşmanın kahramanca bir yanı yok. Savaşta insanlar ölüyor. Gençler. Kendimize özgürlüğümüz uğruna öldüklerini söylüyoruz, bunun yalan olduğunu bildiğimiz halde. Bu kadar yaratıcı insanların barışı yaratamaması bence tam bir trajedi.
Soruyorum, hiçbir suç işlememiş ve kötülük etmemiş olan kişilerin, yalnızca aydın olmalarından dolayı düşman muamelesi görmelerinden ve öldürülmelerinden ve kötüleri titretmesi gereken idam sehpasının, hoşgörü ve erdemin en yüce örneklerinin akla gelen her türlü alçaklık belirtisiyle halka teşhir edildiği bir alan olmasından daha acı ne bulunabilir? Kendisinin dürüst olduğunu bilen kişi, bir cani gibi öldürül mekten korkmaz, hiçbir cezadan da çekinmez. Herhangi bir yuz kızartıcı davranıştan dolayı vicdanı sızlamamaktadır. İyi bu amaç uğruna ölmenin ceza değil onur sayılacağını, özgürlük uğruna ölmenin ise en büyük görkem olduğunu düşünür
Sayfa 96 - Çeviri :Afşar TimuçinKitabı okuyor
İnsan bazen uğruna ölümü dahi göze alabilen insandan gidebiliyormuş…
Saatlerini doğanın ve iç dünyalarının çevrimine ayarlayanlar kazanacak.
* * * Modern dünya bizden hızlı davranmamızı istiyor. Zihinsel zaman hızlanırken duyguların zamanı kendi yavaş ritmiyle ilerliyor. Zihnin zamanı ile duyguların zamanı arasındaki yarık büyüyor. Görmezden gelinmiş, ihmal edilmiş, işlenmemiş duygular ise bir endişe nöbeti veya iç huzursuzluğu şeklinde bizi yokluyor. Bu endişeden kaçmak için daha çok hızlanıyor, hızlandıkça insanlığımızın dokusunu oluşturan duygularımızdan daha da uzağa düşüyoruz. Ve sonra, ileri yaşlardan geçmişimize baktığımızda kocaman bir boşluk görüyoruz, yapmak uğruna olmayı feda ettiğimiz, sevdiklerimizi yeterince sevmediğimiz, içimizde ifade edilmeyi bekleyen sözcükleri dillendiremediğimiz, sadece bize ait olan bir hikâyeyi söze dökemediğimiz için, varoluşsal bir suçluluk hissine mağlup oluyoruz. * * *
Sayfa 40 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Saçma sapan insanlardan uzak durun yeter...
Oturup yağmuru dinler­ken hayatımı ne uğruna harcadığımı düşünüyordum.
"Diyorum ya saçmalık! İnsan ırkının bir üyesi olduğunuz için şiir okursunuz, insan ırkı da tutku doludur! Tıp, hukuk, bankacılık -bunlar hayatı sürdürmek için gereklidir. Peki ya şiir, romantizm, aşk, güzellik? Bunlar ise uğruna hayatta kaldığımız şeylerdir!"
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.